Yazılı bir açıklama yapan Tekin, bazı Bursaspor taraftarlarının daha önce de benzer söylem ve davranışlarla tribünleri nefret diliyle kirlettiğini ifade etti. Bu tutumun sadece sporun ruhuna değil, toplumsal barışa da zarar verdiğini belirten Tekin, tribünlerin düşmanlık değil, fair-play ve kardeşlik alanı olması gerektiğini dile getirdi.
Açıklamasında Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ve Bursaspor yönetimini de eleştiren Tekin, yaşananlara karşı sessiz kalınmasını kabul edilemez olarak değerlendirdi. Irkçı ve ayrımcı söylemlere göz yuman kurumların, bu zihniyetin yayılmasında sorumluluk taşıdığını savunan Tekin, etkili ve caydırıcı yaptırımların uygulanması çağrısında bulundu.

Tekin, Kürt kimliğine, bir kadına ve bir siyasetçiye yönelik hakaretlerin yalnızca bireysel bir saldırı olmadığını, aynı zamanda birlikte yaşama iradesine ve insan onuruna yönelmiş bir tehdit olduğunu belirterek, sporun birleştirici gücünün bu tür nefret söylemleriyle zedelenmesine izin verilmemesi gerektiğini ifade etti.
Bursaspor tribünlerinde Kürt siyasetinin önemli değerlerinden Leyla Zana’ya yönelik edilen küfür ve hakaretler, açık bir ırkçılık ve nefret suçudur. Bu ilk değil. Bursaspor taraftarı daha önce de defalarca aynı zehirli dili, aynı faşizan refleksleri sahaya ve tribünlere… pic.twitter.com/nKCI3V7Cig
— Muharrem Tekin (@tknmuharrem) December 17, 2025





