Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli 2021 mesajında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) 'derhal serbest bırakılsın' yönünde karar verdiği eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ı kast ederek, tahliye edilmeyeceği yönünde ifadeler kullandı. Bahçeli, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Tıpış tıpış uygulayacaklar" ifadesine de göndermede bulundu.

Ahmet Türk TBMM'de: Bahçeli ile görüşme planım yok Ahmet Türk TBMM'de: Bahçeli ile görüşme planım yok

Twitter hesabından açıklama yapan Devlet Bahçeli, "İnsanı merkezine alan medeniyet ölçülerimiz sosyal devlet anlayışının ilkeleriyle yekvücut olurken, devlet-millet dayanışması zirve düzeyde tecelli etmiş, salgının toplumsal ve ekonomik tahribatları en aza çekilmiştir" dedi.

'COVID'İN MUTASYONA UĞRAMIŞ SİYASİ TÜREVLERİ'

Korona virüsü aşısıyla ilgili gündemdeki tartışmalara da değinen Bahçeli, "Aşı konusundan tartışmaları kamçılayıp güvensizliği körüklemek isteyenler Covid-19’un mutasyona uğramış siyasi türevleridir. Bunlar acınacak haldedir. Milletimizde kuşku ve tereddüt uyandırmak, yalanı ve yozlaşmayı servis etmek ahlak ve vicdan krizidir" diye belirtti.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Selahattin Demirtaş kararına da tepki gösteren Bahçeli, bu kararın bağlayıcı olduğunu belirtenlere yönelik, "Bir teröristin tutuklu bulunduğu cezaevinden tıpış tıpış çıkarılacağını söyleyen kimliksiz garabetler, 2020’de provokasyonlarına hız verseler de milli gönüllerde kaybetmişler, milli gelecekte tesirsiz bir gölgeden farksız olacaklarını şimdiden belgeleyip belli etmişlerdir. Patır patır cinayet işleyen katilleri azmettiren, bunlara yardım ve yataklık yapan canilerin tıpış tıpış serbest kalacağı bir dünya, bir Türkiye yoktur. 2020’nin karanlığında sonuç alamayanların, 2021’in umut ve huzur ikliminde başlarını kaldırmaları ham bir hayaldir" ifadelerini kullandı.

Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları şöyle,

FAŞİZMİN PRİZMASINDAN BAKIYORLAR: Başörtüsü veya türban üzerinden yeni bir kutuplaşma sayfası açmayı planlayanlar yeniden sahnededir. Türbanı irticai faaliyetlerin üniforması gören, türbanlı bir hâkimin adaletinden kuşku duyan zatın ve onun gibi düşünen zevatın ne demokrasiyle ne inançlara saygıyla ne de insanlık onuruna bağlılıkla ilgileri vardır. Bu dil ayıplı ve sakıncalı bir dildir. Millete rağmen siyaset yapmayı amaç görenler, milli ve manevi emanetlerle kıyasıya hesaplaşmayı hedefleyenler Türkiye’nin sırtındaki habis kamburdur. Hâlâ başörtüsüne husumet duyanların insan ve inanç haklarına faşizmin ve totalitarizmin prizmasından baktıkları çok açıktır.

DEVAYIM DİYENLER SADECE VEFADIR: Ayrıca PKK ağzıyla konuşup siyasete kayyum atanmasını eleştiren zavallıların mesaj verdikleri merkezler, denetimine girdikleri melanet çevreler terörizmin ve Türk düşmanlığının ana kaynağıdır. Bölücü terör örgütünün amigoluğuna heveslenenlerin deva iddiası boşuna bir emektir. Kayyım ülkesi olmaktan şikayet etmek, şehitlerimize, milletimize, güvenlik ve beka haysiyetimize düpedüz hakarettir. Bu hakaret işbirlikçi sahiplerine aynen dönmüş, milletimiz sinsi siyaset faillerini isabetle tespit etmiştir. Devayım diyenler, sadece cefadır, sefalettir.

KADIN CİNAYETLERİNE İLİŞKİN: Bu yılın son günlerinde İstanbul Maltepe’de hunhar bir şekilde katledilen ve rahmetle andığımız Aylin Sözer kardeşimiz milletimizde büyük bir üzüntüye neden olmuştur. Artık kadınlarımız ölmesin, masumlara kıyılmasın, çocuklar ağlamasın, geleceğimiz kararmasın.