MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Meclis'teki grup toplantısından gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Kürt meselesinin çözümüne ilişkin başlatılan süreçle ilgili eleştirilere yanıt veren Bahçeli, "Neymiş bizi yargılayacaklarmış, bizden hesap soracaklarmış. Şu yaşımda mertçe ve dürüstçe haykırıyorum. Yeter ki Türkiye ve Türk milleti; barış, huzur ve sükunet bulsun, yeter ki terör hayatımızdan kalıcı olarak sökülüp atılsın, bizim sonumuz da varsın darağacı olsun" ifadelerini kullandı.
Süreç komisyonundan bir heyetin İmralı'yı ziyaret etmesi hakkında değerlendirmelerde bulunan Bahçeli, komisyonun İmralı'yı ziyaretini 'tarihi bir gelişme' olarak değerlendirdi.
Bahçeli, İmralı'ya giden heyete üye vermeyen partilere ilişkin de "Ondan bundan medet umarak terörsüz Türkiye hedefini takip etmiş olsaydık, onun bunun ağzının içine bakarak izin ve icazet arasaydık, böyle bir sorunu bırakın konuşmayı yerimizden bile kıpırdayamazdık" ifadelerini kullandı.

Bahçeli'nin konuşmasından satırbaşları şöyle:
"Terörsüz Türkiye hedefine cephe açan düzenbaz, fitnebaz ve madrabaz siyaset cambazlarının haysiyetlerindeki zaafı, hüviyetlerindeki zayıflığı görüyor, bunların alayının beş para etmez ciğerini biliyoruz.
Türkiye kendi içine kapanarak, kabuğuna sığınarak küresel ve bölgesel gelişmeleri yedek kulübesinden izleyerek yeni yüzyıla istikamet çizemez.
Asıl mesele değişen dünyaya edilgen bir şekilde ayak uydurmak değil, yeni bir dünya mimarisinin taşıyıcısı fikriyle öne çıkmak, öncü rol oynamaktır.
İstikbalimizden zerre kadar taviz vermeden planlayıp hayata geçirmemiz için de tarih şuuruna ihtiyacımız vardır. Tarih şuurunun eksikliğinden dolayı gelişmelerin değerlendirilmesi, sağlıklı analiz yapamayan muhalefet zihniyeti her müspet gelişmeyi karalayarak daha demokrat olacağını sanma gafletine düşmüştür.
Ne zaman birlik ve beraberliğimizi kaybettiysek, ne zaman birbirimize düştüysek bunun vahim sonuçlarına katlanmadık mı? Balkanları kaybettiysek bunun yegane nedeni birbirimize girmemizdir.
İstiyorlar ki birbirimize küselim ve birbirimizden kopalım. Bekliyorlar ki evlatlarımızın bayrağa sarılı tabutlarını omuzlarda taşıyalım. Diyorlar ki analarımız ağlasın, nasıl olsa ağlayanlar onlar da değil. Diyorlar ki eşkıya dağlarımızda gezsin, fidan gibi kınalı kuzularımız toprağın koynuna girsin.
'EMPERYALİST KOMPLO YERLE YEKSAN EDİLİYOR'
Bölücülüğün kaynağı kuruyor bundan korkuyorlar. Terörün bitişiyle eş zamanlı olarak barış ve huzur kuşağının dış cephemizi saracak olmasından da rahatsızlık duyuyorlar. Türk ile Kürt'ü düşman etmek üzerine kurulmuş bir buçuk asırlık emperyalist komplo yerle yeksan ediliyor, bundan dolayı uyuşmuş vicdanlarıyla son kozlarını oynuyorlar.
Terörsüz Türkiye Türk milletinin ve Türk devletinin tavizsiz kararıdır. Bu karar ve kararlılığı sekteye uğratmaya hiçbir hamaset siyasetçinin takati yetmeyecektir.
'YETER Kİ BARIŞ OLSUN BİZİM SONUMUZ DA DARAĞACI OLSUN'
Neymiş bizi yargılayacaklarmış. Neymiş bizden hesap soracaklarmış. Neymiş Anayasa ve kanunlara göre suç işliyormuşuz! Siz yargılasanız yargılasanız çantacı pespayeliğinizi ve cukka düşkünlüğünüzü yargılarsınız. Şu yaşımda mertçe ve dürüstçe haykırıyorum. Yeter ki barış, huzur ve sukünet bulsun, yeter ki terör hayatımızdan kalıcı olarak sökülüp atılsın, bizim sonumuz da varsın darağacı olsun!
'EN CİDDİ MUHATAP İMRALI'DIR'
Terörsüz Türkiye hedefinin en ciddi muhataplarından birisi İmralı'dır. TBMM'de kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun geçtiğimiz Cuma günü İmralı'ya gitmek üzere nitelikli çoğunlukla aldığı karar, doğrultusunda MHP, AK Parti ve DEM Parti'den birer milletvekilinin adaya gitmesi tarihî bir gelişmedir. Bu vesileyle Genel Başkan Yardımcımız ve İstanbul Milletvekilimiz Sayın Feti Yıldız ile diğer milletvekillerimize yürekten teşekkür ediyorum.
'KORKAKLAR HAYATI SEYREDER, BİZ SEYİRCİ DEĞİLİZ'
CHP ve komisyonda bulunan diğer partiler İmralı'ya gitmekten sarfınazar etmişler, varsın etsinler hiç sorun değil. Ondan bundan medet umarak terörsüz Türkiye hedefini takip etmiş olsaydık, onun bunun ağzının içine bakarak izin ve icazet arasaydık böylesine ağır bir sorunu bırakın konuşmayı, yerimizden bile kıpırdayamazdık. Korkak yaşayanlar yalnızca hayatı seyreder, biz seyirci değiliz.
'MUHALEFET ZİHNİYETİNİN NE YAPTIĞINA BAKMIYORUZ'
Siyasi, ahlaki ve vicdani hiçbir ölçü tanımayan, ilkesi, iradesi olmayan, yalan, riya ve istismardan başka sermayesi kalmayan, yolsuzluk, hırsızlık ve soygun çamuruna batmış, başarısız, kötü niyetli ve şaibeli bir muhalefet zihniyetinin ne yaptığına, ne söylediğine bakmıyoruz!
Kalemi kiralanmış sözde yazarlara, üniversite zeminini kullanmaya çalışan fırsatçı mihraklara, siparişle sonuç çıkartan araştırma şirketlerine, güdümlü rapor üreten sözde düşünce kuruluşlarına, ecdadımıza hakaret eden kadrolu sahte aydınlara, menfaat bağıyla göbeklerinden bağlanmış medya kanallarına, sözde sivil toplum iş birlikçilerine, ekranlarda manşetlerde kürsülerde boy gösteren bu şer cephesinin ortak paydasında kim varsa alayı birden teslim olursak, taviz verirsek diyorum ki kanımız kurusun!"





