Yüksekova’nın eşsiz doğasında yer alan evlerini aile işletmesine çeviren Çoruh ailesi, doğallığı esas alan bu girişimleriyle kısa sürede dikkat çekti. Lokantada kullanılan sebzelerin büyük bir kısmı, ailenin kendi bahçesinde yetiştiriliyor. Bahçeden toplanan taze ürünlerle hazırlanan harçlar, lahmacun ve pidelere benzersiz bir tat katıyor.
“Taş Fırındaki Sır”
Evlerinin içine kurdukları özel taş fırında pişirilen lahmacun ve pideler, hem bölge halkının hem de ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Taş fırının verdiği otantik aroma, doğal malzemelerle birleşince ortaya çıkan lezzet adeta damaklarda iz bırakıyor.
“Ailece Çalışıyor, Ailece Kazanıyor”
Çoruh ailesinin bu girişimi yalnızca bir işletme değil, aynı zamanda aile dayanışmasının da bir örneği. Tüm işleri birlikte yürüten ailede, Güler Çoruh ve Çiğdem Çoruh iç harçları hazırlarken, Şemsullah Çoruh taş fırının başına geçiyor. Bu uyumlu iş bölümü, hem lezzetin sırrını oluşturuyor hem de aile bağlarını güçlendiriyor.
Doğal ortamı, samimi atmosferi ve el emeğiyle hazırlanan lezzetleriyle Çoruh ailesinin küçük dağ lokantası, kısa sürede bölge halkının uğrak noktası haline geldi.
“Evimizi Lokantaya Çevirdik, Bahçemizi Lezzetimize Kattık”
Aile işletmesi hakkında konuşan Şemsullah Çoruh, “Ailece burada vatandaşa hizmet için bahçemizden aldığımız doğal ürünlerle en güzel lahmacun ve pideleri yapıyoruz. Burası şenlendi çünkü doğal bir ortam ve insanların huzur bulacağı bir yer. Eşim ve kızımın yardımıyla yemeklere güzel lezzetler katıyoruz. Biz de bu şekilde evimizin geçimini sağlıyoruz. Şimdiden herkese hayırlı olsun” dedi.
Yüksekova’nın tertemiz havasında yükselen bu sıcak hikaye, hem doğal yaşamın hem de yerel üretimin birleştiği örnek bir başarı öyküsü olarak dikkat çekiyor.