Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin 1. Olağan Kırıkkale İl Kongresi’nde konuştu.

Türk: "Kürt Düşmanlığı Sürdüğü Sürece Barış Mümkün Değil" Türk: "Kürt Düşmanlığı Sürdüğü Sürece Barış Mümkün Değil"

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın istifa sürecini değerlendiren Babacan şu ifadeleri kullandı:

ŞAHTI ŞAHBAZ OLDU: Hani “şahtı, şahbaz oldu” derler ya… Fiili kötü yönetim iki sene evvel bu sisteme geçerek kurumsallaştırıldı. Tek kişinin ağzına bakmak kurumsallaştı. Bakıyorsunuz Adana İl Kültür Müdürünü, Cumhurbaşkanı atıyor. Kendi partisine gençlik kolları başkanını cumhurbaşkanı atıyor. Merkez Bankasına para politikasını o dikte ediyor. Çay fiyatlarını da o belirliyor. 84 milyonluk Türkiye, tek bir karar merci tarafından yönetilemez. Türkiye o bir kişiden büyüktür.

BU SİSTEM CUMHURBAŞKANLIĞI MAKAMINI YOK ETTİ: Bu sistemin adını “Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi” koydular ama bu sistemde aslında olması beklenen bir cumhurbaşkanı yok. Anayasanın emrettiği tarafsız, milletin birliğini temsil eden, kuvvetler ayrılığını temin eden, anayasanın uygulanmasını gözeten bir cumhurbaşkanı yok. Şu an o koltukta oturan kişi, parti genel başkanlığı, belediye başkanlığı, hatta genel müdürlük, daire başkanlığı yapmaktan cumhurbaşkanlığı yapmaya vakit bulamıyor. Her şeyin doğrudan veya dolaylı başkanı sayılıyor, ama gerçek anlamda cumhurbaşkanı olamıyor. Çünkü bu sistemde her şey oluyorsunuz ama olması gerektiği gibi bir cumhurbaşkanı olamıyorsunuz.

MİLLETİN GÖZÜNÜN İÇİNE BAKACAK YÜZLERİ YOK: Devletin borcunu iki yılda ikiye katlayan bir bakan devir teslime gelmiyor. Devlet geleneğinde ayrılan bakan ile göreve yeni gelen bakan devir teslim yapar. Bu milletin gözünün içine bakacak yüzleri yok. Devlette bir genel müdür, bir müsteşar, bir bakan yardımcısı değiştiğinde devir teslim olur. Bakan değişir, devir teslim olur. Kime güvenip de gelmiyor devir teslime? “Hâlâ arkam sağlam” diyor. Öyle zannediyor. Bu millet sizin yanlışlarınızın, akraba kayırmacılığınızın bedelini ödemek zorunda değil.

KAYBET-KAYBET YAPANLAR SORUMLULUKTAN KAÇAMAZ: Aylardır F-35 ve S-400 kavgası sürüyordu. Milyarlarca dolar harcanmasına rağmen S-400’ler de F-35’ler de kullanılamıyor. Hem parayı kaybettiler, hem füzeleri kaybettiler, hem savaş uçaklarını kaybettiler. Bu hükûmetin tek bildiği; kaybet-kaybet. Ekonomi politikalarına senelerce müdahale ettiler, F-35 ve S-400 krizini çıkardılar, beğenmedikleri kararları veren hakimleri görevden aldılar. Şimdi hiçbir sorumlulukları yokmuş gibi davranamazlar.

ACI REÇETEYE RAZI OLMAYACAĞIZ: Senelerdir yargıya talimat veren kendileri değilmiş gibi, Adalet Bakanı da hakimlere “Anayasaya bağlı kalın” dedi. İşin en başındaki kendisini Anayasayla bağlı hissetmiyor. Siz kimi kandırmaya çalışıyorsunuz? Kime aptal muamelesi yapıyorsunuz? Tüm bakanlıklar, tüm kurumlar, il müdürlüklerine dek herkes külliyedeki tek kişinin ağzının içine bakıyor. Kendiniz kriz çıkarttıktan sonra millete “acı reçeteye razı ol” diyemezsiniz.

TÜRKİYE KISIK SESLE KONUŞMAYACAK: Sokak röportajlarında fikirlerini söyleyen insanlar gözaltına alınıyor. İnsanlar sırf Cumhurbaşkanını eleştirdikleri için tutuklanıyor. Fikirlerden, sözlerden, kelimelerden korkuyorlar ama biz korkmuyoruz. İnsanlar fikirlerini ifade etmekten çekinmeyecek, korkmayacak. Türkiye kısık sesle konuşmayacak. Türkiye’de herkes özgürce fikirlerini ifade edebilecek, birbiriyle rahatça tartışabilecek! Kimsenin şüphesi olmasın. Artık korkmak yok, DEVA Partisi var.