DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Maraş merkezli depremde 7 binanın yıkıldığı Diyarbakır'a geldi.

Bağlar İlçesi Koşuyolu parkında bulunan çadır kente gene Babacan, basın mensuplarına değerlendirmelerde bulundu.

Babacan, “ Yıkılan 6 binada yaklaşık 390 vatandaşımız yaşamını yitirdi. Kentte yaklaşık 350 ağır hasarlı bina var. Bağlar İlçesi yapılaşmanın oldukça kötü olduğu bir İlçemiz. Birçok binada sıkıntı olduğu için vatandaşlarımız çadır yada köydeki evlerine gitmiş. En büyük sorun barınma. Çadır ihtiyacı halen karşılanmış değil. Bunun acilen karşılanması gerekir. 10 gün oldu insanlar hala tuvalet sıkıntısı çekiyor” dedi.

“En büyük sorununun ortaya çıktığını gördük”

Mazlum Abdi'den 'Minbic'de ateşkes' açıklaması Mazlum Abdi'den 'Minbic'de ateşkes' açıklaması

Bir an önce bu yaraların sarılması gerektiğini vurgulayan Babacan, “Bir an önce enkaz alanlarında çalışmaların bitip, kalıcı konutların yapılması gerekiyor. Geçici barınaklar kış şartlarında çok zor. İnsanlar, kadınlar, çocuklar gerçekten zor şartlarda bu süreci atlatmaya çalışıyor. Nereye gitsek herkes çadır, çadır, diye yanımıza geliyordu. En önelli sorunun barınma sorununun ortaya çıktığını gördük. İnsanların en acil ihtiyacı çadırlar. Ve çadır dağıtımı maalesef AFAD'ın tekeline bırakılmış durumda" dedi.

Ülke olarak çok büyük can kaybına yol açmış bir afet ile karşı karşı karşıya kaldıklarını belirten Babacan, şunları kaydetti:

"Depremin yıktığı olduğu bütün şehirleri dolaştık. Böyle bir afetin altında merkezi hükümetin tek başına kalkması mümkün değildir. Türkiye'nin büyük imkânları kullanıldıktan sonra bu sorunlar çözülür. Hükümetin bir an önce yerel yönetimler ile birlikte hareket etmesi gerekir. Bakın depremin ilk günleri sahada çalışmaların tamamı vatandaşlar tarafından yapıldı. Dolayısıyla bu ülkede herkes el ele vermeden bu enkazın altından kalkmak mümkün değil. Yüz binlerce vatandaşımız işlerini, evlerini kaybetti ve büyük bir göç yaşanıyor. Vatandaşlarımız için çok iyi bir plan yapılması gerekiyor."

“İram Affı yanlıştı”

Ali Babacan, Rûdaw muhabiri Abdusselam Akıncı’nın “Depremden sonra İmar Affı çok gündeme geldi. İmar afları Meclis’ten geçtiğinde siz de hükümette miydiniz?” sorusuna, “Hayır, bahsedilen imar affı 2018’de. İlk defa o yıl bu kadar kapsamlı bir imar affı uygulaması yapıldı ve 2018’deki yerel seçimlere gidildiğinde seçim kapmpanyasıydı, büyük müjdelerle açıklandı. Topu topo o günün parası ile 20-25 milyarlık bir gelir oldu. O para Türkiye’nin hiç bir ihtiyacını karşılamaz. Genel aflar yanlış işler. Mevzuatlar değişir, gerekçeli lokal aflar olur. Ancak genel aflar ileriye doğru büyük yanlışların kapısı açılır” yanıtını verdi.

“Seçim tartışmaları yersiz”

Eski Meclis Başkanı Bülent Arınç’ın gündeme getirdiği seçim tartışmalarına da ilişkin Rûdaw muhabirinin sorusuna da yanıt veren Babacan, “Hukuk devletinde bu tartışılacak bir konu değil. Türkiye Cumhuriyeti bri hukuk devleti ise anayasa ortada. Anayasa da seçimlerin ne zaman yapılacğaını bize söylüyor. Bu konunun tartışmaya açılması bile abestir. Ülkeyi yönetenler hukukun üstünlüğüne inanıyorsa anayasa çok açık. Bu günlerde gündeme getirilmesi yanlış ve zamansız. Ama bunu söylerken seçimler için farklı bri yola girişin kapısını da aralamamalıyız. Felaket büyük şimdi seçimi konuşma zamanı değil deyip de bunu ‘seçimin zamanı değile’ de evirebilirler, çevirebilirler. Seçimlerle ilgili Anayasa’da açık hükümler var. Anayasanın gereği yerine gelmelidir. Dikkat edin bu tartışmayı başlatan biz olmadık, hükümetin kendisi ve etrafındakiler oldu” değerlendirmesinde bulundu.

“Memleketin gerçeklerini görmeden çözüm üretemezler”

Bülten Arınç’ın konuşmasından günler sonra AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’in yanıt verdiğini belirten Babacan, “Her şeye laf yetiştiriyorlar. Niye hemen o gece yanıt vermediler. En ufak bir sosyal medyada konu olsun, muhalefetten bir lidere laf yetiştirmeyi iyi biliyorlar. Benim iki saatlik televizyon konuşmamadan iki satır çıkarıp hemen yanıt veriyorlar, böyle bri kapasiteleri var. Maden öyle bir şey yok Sayın Arınç’ın açıklamasından bir saat sonra yok böyle bir şey deyip kapatmaları lazımdı. Toplumdaki tartışmayı izleyip ondan sonra dönüp dolaşıp işin nereye gittiğini görüp ondan sonra bu açıklamayı yapmak da yine bir acizlik. Samimi değiller, sorun orada. 20 yıl sonra artık bu iktidar ülkeyi yönetemiyor, çünkü toplumdan koptu. Memleketin gerçeklerini görmeden çözüm üretemezler, böyle bir şey mümkün değil. Toplum ve halktan koptuktan sonra o bağ bir daha gelişmiyor. O zaman artık bu iktidarın değişmesi lazım o da bu seçimde olacak” diye konuştu.

Ali Babacan, televizyon ekranlarında toplanan yardımların açık bir şekilde depremzelere bağışlanması gerektiğini söyledi.

Merkez Bankası’nın da bağışa katılmasını değerlendiren Babacan, “Kimin parasını kime bağışlıyorsun?” diye konuştu.

“Deva Partisi olarak üç aşamalı bir çalışma içerisindeyiz”

DEVA Partisi olarak üç aşamalı bir çalışma içerisinde olduklarını ifade eden Babacan, "Birincisi deprem olmadan önce yapılması gerekenler neden yapılmadı. İkincisi depremin iki üç günü neden yardımlar gecikti? Bu aksaklıkların olmaması için ne yapılması gerekiyordu. Neden bu vatandaşlar hayatını kaybetti. Masaya yatırmanız gerek üçüncü konuda; vatandaşlarımız yaralarını nasıl saracağız? Bu çalışmalarımız bittikten sonra hepsini kamuoyu ile paylaşacağız" ifadelerini kullandı.