Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA), AKP’nin kuruluşundan bu yana güçlü olduğu Bingöl’de 1. Olağan Kongresini gerçekleştirdi. DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın katılımı ile Havuzbaşı Düğün Salonunda gerçekleşen kongreye katılım oldukça yoğundu.
AKP’NİN KÜSKÜNLERİNİN ÇOĞU DEVA KONGRESİNDE
Kongre öncesi en çok kongreye kimlerin katılacağı, yoğun olup olmayacağı merak ediliyordu. Geçmişte AKP’li olan, birkaç yıldır partileri ile yolları ayırıp yerel seçimde MHP ile hareket eden küskünler de DEVA Partisi kongresindeydi. Kongreye bu denli ilgi kentte beklenmiyordu.
BABACAN: EKONOMİYİ BATIRDILAR
Kongrede konuşma yapan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın Instagram hesabı üzerinden istifa etmesi ve ardından yaşananlara değindi.
“Ekonomiyi batırdılar, şimdi de ortadan kaybolalım diyorlar” diyen Babacan, “Yahu durun! Nereye kayboluyorsunuz? Gitmenin de bir adabı, usûlü vardır. İki senede ülkeyi iki kat borca soktuğunuzu gizleyip mi gideceksiniz? Arkadaşlar ilgili kişi sosyal medyada paylaştığı mesajdan sonra devir teslim törenine bile gelemedi, çünkü milletin içine çıkacak yüzleri kalmadı. Çünkü bu milletin gözünün içine bakacak yüzleri kalmadı. Türkiye’yi yoksullaştırdılar. Anayasayı askıya aldılar. Hukuku çiğnediler. Şimdi devlet protokolünü hiçe sayarken kendilerini o makama, sırf akrabası olduğu için getirene güveniyor. Biz de tüm bunlardan sorumlunun kim olduğunu biliyoruz. Bu sistem ile ülkenin kaderinin sadece tek bir kişinin iki dudağı arasına sıkıştığını çok iyi biliyoruz. Milletimiz her şeyi görüyor” dedi.
ANADİL MEZUNLARI İÇİN KONTENJAN AÇILMIYOR
Babacan konuşmasında anadilde eğitim, anadil ile ilgili öğretmemelerin atanmaması konusuna da değindi. Zaza dili öğretmenliği için bir tane bile kontenjan açılmadığını hatırlatan Babacan, “Bingöl Üniversitesinde Zaza Dili ve Edebiyatı okuyan gençlerimiz adeta işsizliğe terk edilmiş. İş bulmakta güçlük çekiyor. Anadili mutlaka yaşatılmalıdır. Bu topraklarda Zazaca dâhil, hiçbir dilin, hiçbir lehçenin kaybolmasına izin veremeyiz” dedi.
'DEMOKRATİK DEVLETLER, ANADİL İHTİYACINA YÖNELİK ÇÖZÜM ÜRETMEKLE MÜKELLEFTİR'
Anadil ile ilgili yapacakları çalışmaların parti programlarında yer aldığını ifade eden Babacan, anadil ile ilgili enstitüler kurarak, dil üstündeki baskı ve yasaklamaları kaldırarak anadilleri yaşatacaklarını söyledi. Tüm vatandaşların anadillerinin, analarının ak sütü kadar helal olduğunu vurgulayan Babacan, “Tarih öncesinden kalmış, eskimiş, köhnemiş zihniyetleri biz kabul etmiyoruz. Demokratik devletler, vatandaşların anadilleri ihtiyaçlarına yönelik çözüm üretmekle mükelleftir. DEVA Partisi iktidarında vatandaşlarımızın anadillerinin korunması, kullanılması ve geliştirilmesi amacıyla gerekli her türlü adımları atacağız. Vatandaşlarımızın tüm haklarını derhal, pazarlıksız, talebe bağlı olmadan tanıyacağız” dedi.
'İKİ DEFA TEMEL ATMA TÖRENİ YAPILDI, ÇİVİ BİLE ÇAKILMADI'
Babacan konuşmasının devamında kentte yaşanan sorunlara da değindi. Bingöl’ün sorunlarını bildiklerini ve bu sorunlara çözüm üretebilecek kadrolara sahip olduklarını anlatan Babacan, şunları söyledi:
“Bingöl’de çarpık kentleşme çok ciddi bir problem. Rant gözlüklerini takanlar, şehrin toplumsal yapısını, estetik yapısını, mimarisini hiç umursamamışlar. Birinci dereceden deprem bölgesi olan Bingöl’de inşaatlar denetlenmemiş. Kentsel dönüşüm uygulamaları tüm Türkiye’de olduğu gibi burada da fiyaskoya dönüşmüş durumda. Bingöllü 923 aileye ‘1 yılda anahtar teslim’ sözü verildi, oturdukları 295 hane yıkıldı. Ardından 2 defa temel atma töreni gerçekleştirdiler ama üç yıldır bir çivi bile çakılmadı. Kira yardımının sözü verildi ama bu sözde de durulmadı.
'KENTSEL DÖNÜŞÜMÜNÜN AMACI RANT ELDE ETME DEĞİLDİR'
Kentsel dönüşüm projelerinin amacı birilerinin rant elde etmesi değildir. Vatandaşların afete dayanıklı hanelerde oturmasını sağlamaktır. Biz öncelikle afet öncesi riskin en aza indirilmesine yönelik tedbirleri planlayacağız. Bu kapsamda tüm yapıları denetleyeceğiz.
Deprem ve sel açısından en riskli bölgelerden başlayarak bir kentsel dönüşüm programını derhal uygulayacağız. Böylece hastane, okullar ve diğer kamu binaları öncelikli olmak üzere tüm yapılarımızı depreme ve diğer afetlere dayanıklı hale getireceğiz. Bunun için gerekli her türlü finansmanı, arsa tahsisini sağlayacağız. Çünkü arkadaşlar, bizim doğal afetlere bir tek canımızı feda etme lüksümüz yok.
Devlet, üzerinde yaşayan insanların her türlü can ve mal güvenliğini almak zorunda. Biz deva partisi olarak bu sorumluluğumuzun bilincindeyiz ve vatandaşlarımızın can güvenliğini en üst seviyeden korumak için çalışacağız. O yüzden biz deva partisi olarak afete duyarlı kentleşme ve planlama modelinden taviz vermeyeceğiz."