Adli tıp kurumuna sevk edilen Aysel Tuğluk yeniden Kocaeli Kandıra F Tipi Cezaevi’ne götürüldü. Aysel Tuğluk’un Adli Tıp Kurumu’nda 3 gün kaldıktan sonra cuma günü yeniden cezaevine götürüldüğünü söyleyen ağabeyi Alaattin Tuğluk, “Mahkeme kararında maksimum 3 hafta kalabilir deniyordu, 3 hafta şartı yoktu tabii ama Adli Tıp Kurumu bunun 3 gününü kullandı” dedi.
Evrensel'den Meltem Akyol'a konuşan Tuğluk, şu ifadeleri kullandı:
“Mahkeme kararında maksimum 3 hafta kalabilir deniyordu, 3 hafta şartı yoktu tabii ama Adli Tıp Kurumu bunun 3 gününü kullandı. Pazartesi günü Aysel’in ziyaretine gideceğim. Bu konudaki detaylı hukuki açıklamaları avukatlarından almak daha doğru olacaktır. Benim tek beklentim kardeşimin sağlığı.”
NE OLMUŞTU?
4 Kasım 2016’da HDP eş genel başkanlarının ve milletvekillerinin tutuklanmasıyla başlayan süreçte Aysel Tuğluk da 26 Aralık 2016’da gözaltına alındı. HDP Genel Başkan Yardımcılığı görevini yürüten Tuğluk hakkında 28 Aralık 2016’da tutuklama kararı verildi. Hazırlanan iddianamede Tuğluk’a “yasadışı örgüt üyeliği” suçlaması yöneltildi. Gerekçesi ise Demokratik Toplum Kongresi (DTK) eş başkanı iken yaptığı konuşmalar, basın açıklamaları ve TV röportajları idi. Yargılama sonunda Tuğluk’a 2017’de, Ankara 17. Ağır Ceza mahkemesi tarafından örgüt üyeliği iddiasıyla 10 yıl hapis cezası verildi.
Karar, istinaf mahkemesi ve Yargıtay tarafından onandı. Tuğluk için Mart 2020’de Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) yapılan bireysel başvuru ise henüz sonuçlanmadı.
Aysel Tuğluk cezaevindeyken, annesi Hatun Tuğluk, 13 Eylül 2017’de 78 yaşında Ankara’da hayatını kaybetti. Ertesi gün, Ankara Batıkent’te bulunan Ergazi Pir Sultan Cem Evi’nde düzenlenen törenin ardından gömülmek üzere İncek mezarlığına götürüldü. Ancak saatler öncesinde toplanan ırkçı bir grup, “Burada şehit cenazesi var, buraya terörist cenazesi gömdürmeyiz”, “Burası Ermeni mezarlığı değil” diyerek cenazeye katılanlara taşlı ve sopalı saldırıda bulundu. Hatun Tuğluk’un cenazesi, saldırganların “Cenazeyi gömseniz de çıkartır parçalarız” sözleri üzerine gömüldüğü yerden çıkarılıp Dersim’de defnedildi. Tutuklu bulunduğu cezaevinden 48 saatlik izin alarak dışarı çıkan ve annesine yapılan saldırıları iki polisin gözetiminde izlemek zorunda kalan Tuğluk ise saldırının yarattığı travma nedeniyle Dersim’deki ikinci törene gidemedi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu saldırganlardan Murat Alp ile fotoğraf çektirdi. “Buraya Ermeni gömdürtmeyiz” diyerek cenazeye saldıran 19 kişi hakkında dava açılırken, fotoğrafı çektirenin de içinde olduğu üç tutuklu sanık ilk duruşmada tahliye edildi.
Bu saldırıdan sonra Tuğluk’un sağlığı gün be gün bozuldu. Ciddi hafıza kaybı yaşayan Tuğluk’a Demans tanısı konuldu.
Kocaeli yüksek Güvenlikli Ceza ve İnfaz Kurumu Müdürlüğü, “Tuğluk’un cezasının infazının geri bırakılmasının gerekip gerekmediğine” dair 22 Mart 2021 tarihli bir yazıyla Kocaeli Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’na başvurdu. 1 No’lu F Tipi Fakültenin Adli Tıp, Psikiyatri, Nöroloji, Dahiliye ve Kardiyoloji ana bilim dallarında uzman doktorlar tarafından yapılan muayene ve değerlendirmelerin sonucunda hazırlanan 12 Temmuz 2021 tarih raporda, “…kişiye cezaevi koşullarında sağlanabilecek tıbbi destek ve bakımın yeterliliğinde sorun yaşanabileceği, yaşamını bir başkasının yardımı olmaksızın tek başına sürdürmesinin mümkün olmadığı, cezaevi koşullarında bir başkasının yardımı olmaksızın zorunlu ihtiyaçlarını karşılayamayacağı, dolayısıyla cezasının infazının ertelenmesi gerektiği” belirtildi.
Bu rapordan sonra hem avukatları hem de cezaevi idaresi Tuğluk’un İstanbul adli Tıp Kurumu (ATK) Başkanlığı’na sevkini talep etti. İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu tarafından Aysel Tuğluk için hazırlanan 3 Eylül 2021 tarihli raporda ise, “Hayatını yalnız idame ettirebileceği, tedavisi ve önerilen aralıklarla düzenli poliklinik kontrollerinin sağlanarak cezaevi şartlarında infazına devam edilebileceği...” yazıyordu. Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı; Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu’nun raporunu esas alarak, infaz erteleme talebini reddetti.
Aysel Tuğluk’un avukatlarının her iki raporun değerlendirilmesi için Türkiye İnsan Hakları Vakfına (TİHV) başvurdu. TİHV İstanbul Temsilciliği tarafından 20 Eylül 2021’de verilen rapor; Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi ile Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 3. İhtisas Kurulu’nun verdiği rapor arasında çelişkiler olduğuna dikkat çekti. Rapor Tuğluk’un değerlendirmelerinin yapılabileceği yetkin ve bağımsız bir sağlık kuruluşuna sevkinin sağlanması öneriliyordu.
Öte yandan, Aysel Tuğluk'un da yargılandığı Kobani Davası'nın 9'uncu duruşması 31 Ocak’ta görüldü. Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen davanın duruşmasında, henüz savunması dahi alınamayan Tuğluk hakkındaki vareste talebinin reddine karar verildi. Aysel Tuğluk’un avukatları bu kez Adli Tıp Kurumu Üst Kurulu’na itiraz etti. Üçüncü bir rapor hazırlanması için yapılan başvuru kabul edildi ve Tuğluk 1 Adli tıp Kurumuna sevk edildi. Mahkeme kararı Tuğluk, 3 haftaya kadar Adli Tıp Kurumunda müşahede altında tutulabileceğini söylüyordu ancak Tuğluk 3 günün sonunda, 4 Şubat Cuma günü, yeniden cezaevine götürüldü.