İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, "'Erdoğan gitsin de hangi yoldan giderse gitsin' demek benim için mümkün değil" dedi.
FOX TV'de İsmail Küçükkaya'nın sunduğu Çalar Saat programına konuk olan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, gündeme ilişkin açıklamalada bulundu. Emekli amirallerin bildirisine 'zevzeklik' diyen Akşener, konuya ilişkin bir kez daha konuştu.
'YAĞLI KAZIĞA OTURTULMAKLA TEHDİT EDİLDİM'
28 Şubat'ı yaşadığını hatırlatan Akşener, "Orada en açık tavrı konulan şahıstım. O tavrı koyduğum için 10 gün benim telefonum çalmadı. Sonra haklı olduğum ortaya çıktı. Sonra 28 Şubat'la ilgili bir mahkeme oldu ben tanık sıfatıyla gittim. Şikâyetçi misin dedikleri zaman da şikâyetçi olamadım çünkü o gün gereğini yaptığım için. Yaşlanmış herkes, bellerinde silah varken en güçlü oldukları zamanda gereğini yapmışım, bunu karşılığında yağlı kazığa oturtulmak tehdidi ile karşılaşmışım. Ama orada emekli, olmuşlar, yaşlanmışlar içim o kadar acıdı ki şikâyetçi olmadım. Bu vicdandır. O gün gereğinin yapmanın getirdiği bir vicdandır" diye konuştu.
'ZEVZEKLİK EŞİTTİR GEVEZELİKTİR'
Emekli amirallerin de bildirisinin yanlış olduğunu düşündüğünü bir kez daha vurgulayan Akşener, "Saati, tavrı yanlıştır. İçinde iktidara sanki parmak sallıyormuş gibi -öyle bir şey yok- sallıyormuş gibi imkanını sağlayacak o durum yanlıştır. Evet ben bu konuyu çok da ciddiye almamamız gerektiğini ifade ederek bu eyleme zevzeklik dedim. Zevzeklik eşittir gevezeliktir" ifadelerini kullandı.
Akşener, "Darbe yapıyor diyenlerin de sinirini bozmuşum, ilk defa hem AK Parti'nin çok yanında yer alanlarla, AK Parti'nin şiddetle karşısında olanların kızdığı insanım ben" dedi.
'ERDOĞAN GİTSİN DE HANGİ YOLDAN GİDERSE GİTSİN BENİM İÇİN MÜMKÜN DEĞİL'
'Erdoğan'ı ordu eliyle gönderen bir tutumun' karşısında yer alacağını belirten Akşener, şunları söyled:
"Tayyip Erdoğan’ı ordu eliyle, emeklisi, muvazzafı veya silahlı bürokrasi eliyle göndermeye yönelik bir tutumun karşısında çok net yer alırım. Birincisi bu. Bu zihniyetle mücadele elbette siyasetçinin işidir. Bizi beğenmeyen arkadaşlarımız siyasi partiler kurabilirler; nitekim kuruyorlar, oralarda yer alabilirler, rekabet edebilirler.
'Tayyip Erdoğan gitsin de hangi yoldan giderse gitsin' bu benim için mümkün değil. Milli iradenin muhatabı siyasetçidir. Siyasetçinin muhatabı da siyasetçidir. İstanbul ve Ankara bu tutumun sonucudur. Zihniyet değişiminin vatandaş eliyle sandıkta olabileceğini net bir şekilde ispatlayan sonuçlardır. Burada durmaya devam edeceğiz."