AKP Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, Boğaziçi eylemleri ve yeni anayasa tartışmalarına dair değerlendirmelerde bulundu.

‘SİYASİ PARTİ TEMSİCİLERİNİN ORADA OLMASI DOĞRU DEĞİL’

TRT Haber'de soruları yanıtlayan Ünal, Boğaziçi Üniversitesi'nde Melih Bulu'nun rektör olarak atanmasına karşı yapılan protestolara ilişkin şunları söyledi:

"Siyasi noktada baktığımızda bazı siyasi partilerin temsilcilerinin orada olması en başından itibaren doğru değil. Öğrencilerin tepkileri varsa demokratik bir ülkede sorunların nasıl çözüleceği, sorun çözme mekanizmaları bütün demokrasilerde bellidir. Öğrenciler eğer protesto yapacaklarsa bir hak olarak demokrasilerde çerçevesi bellidir. Meselenin rektör olmadığını kendileri de zaten söylüyorlar. Hukuk dışı bir atama mı yapılmış, hayır. Yasal zeminde. Diğer üniversitelere yapılan atamalar gibi hukuki çerçevede atamalar yapılmış.

"Bunların hepsi tartışılır. Amaç sorun çözmekse bu sorunun nasıl çözüleceği demokrasilerde bellidir. Bir partinin il başkanı oraya gidip çoğunluğu öğrenci olmayan gruplarla eylem hazırlayım, meselenin provokasyona dönüşmesi, Kabe'ye dönük bir eylem orada gerçekleşti. İnsanlar bundan rahatsızlık duydular. Bundan rahatsızlık duyan Boğaziçi öğrencileriyle ilgili bir fişleme yapıldı. Öğrenciler üzerinden yürütülen bir provokasyon görüyoruz. Asıl öğrencilerin üzerinden ellerini çekmesi gereken CHP siyasi aklıdır.

‘TUTUKLANMAMASI TERÖRLE İLTİSAKLI OLMADIĞI ANLAMINA GELMİYOR’

"Meclis kürsüsünden bu ülkenin hâkim ve savcılarına her türlü hakareti yaptılar. Ama bu ülkenin hâkimleri önlerindeki yasaya göre karar veriyorlar. Yasaya göre 2 yılın altındaki suçlarda tutuklama yasağı getirildi. Bir kişinin tutuklanmaması onun terörle iltisaklı olmadığı anlamına gelmiyor.

Ahmet Türk'ten kayyımın iddialarına yanıt Ahmet Türk'ten kayyımın iddialarına yanıt

"CHP her şeyden önce Boğaziçi'nden elini çekmelidir, gençlerden elini çekmelidir. CHP'nin geçmişten beri yaptığı hep budur; sokak olaylarından medet ummak. Geçmişte Gezi olaylarında da aynı şeyi yaptılar. CHP, iktidarla olan ilişkisinde ya zinde güçlerin ya ordunun ya yargının ya da medyanın iktidara müdahalesi sürecinde her zaman provokasyon içerisinde oldu. CHP darbeci aklından hiç vazgeçmedi. Bugün artık devlet milletin devleti haline geldiği için orduya iktidara müdahale et diyen CHP, şimdi kahraman ordumuza satılmış diyor. Çünkü onlar yargı darbesi de yapamadıkları için aynı kelimeleri yargıya söylüyorlar.”

CHP’LİLER DİNLENİYOR MU?

CHP’nin sokaktan medet umduğunu söyleyen AKP’li Ünal, “CHP WhatsApp guruplarında geçen diyalogları var” ifadelerini kullandı.

Ünal’ın bu açıklaması, CHP’lilerin telefonlarının takip edilip edilmediği sorusunu gündeme getirdi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, daha önce yaptığı bir açıklamada telefonlarının dinlendiğini söylemiş, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da bu iddiaya “Anamuhalefet başkanının dinlenmesi devlet sapıklığıdır. Bunun iddiası da korkunç bir iftiradır!” diye yanıt vermişti.

‘TÜRKİYE’NİN DARBECİLER TARAFINDAN YAPILMIŞ ANAYASAYI DEĞİŞTİRMESİ GEREKİYOR’

AKP’li Ünal, konuşmasının devamında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamasıyla gündeme gelen yeni anayasa çalışmalarıyla ilgili konuştu.

Anayasanın 18 yıldır tartışıldığını söyleyen Ünal, "Partiler yaklaşık 61 madde üzerinde geçmişte anlaşmışlardı. Geçmişte diğer siyasi partiler de hâlâ devam eden darbe anayasasının değişmesi yönünde adımlar atılmıştı. Bu ülkeyi darbe anayasasından kurtaracak bir sivil anayasa Türkiye için elzemdir. Türkiye'nin, darbeciler tarafından yapılmış, yamalı bohçaya dönüşmüş bu Anayasayı değiştirmesi gerekiyor" dedi.