Rudaw TV’de katıldığı bir programda konuşan Ensarioğlu, Türkiye’nin başkanlık sistemi çerçevesinde politika belirleyicisinin Cumhurbaşkanı olduğunu vurgulayarak, “Cumhurbaşkanı’nın iradesine karşı tavır sergileyen bir kişi ya görevini bırakır ya da görevden alınır” dedi.
Ensarioğlu, Fidan’ın açıklamalarına ilişkin olarak ise şunları söyledi: “Hakan Fidan’ın Suriye politikasıyla ilgili açıklamalarında dönemin ruhunu tam yansıtmayan veya sert ifadeler bulunduğu söylenebilir. Bu, benim kişisel görüşüm. Ancak nihai politikayı belirleyen ve son sözü söyleyen kişi Cumhurbaşkanıdır. Türkiye’nin bu kadar önemli meselelerinde, sıfatı ne olursa olsun, Cumhurbaşkanı’nın iradesinin üstünde bir otorite olamaz.”
DEM Parti’nin mitingi: Ensarioğlu’ndan zamanlama eleştirisi
Ensarioğlu, DEM Parti’nin 4 Ocak’ta yapmayı planladığı mitinge de değinerek, bu etkinliğin zamanlamasını uygun bulmadığını belirtti.
“Her siyasi parti kendi faaliyetlerini düzenleme özgürlüğüne sahiptir. Ancak ben bu mitingin dönemin ruhuna uygun olmadığını düşünüyorum” diyen Ensarioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çözüm sürecinde bile Öcalan, kendi geleceğiyle ilgili tartışmaların bu aşamada yapılmasını doğru bulmuyordu. Biz önemli bir aşama kaydettik. Bu süreci bozacak, karşıt milliyetçiliği körükleyecek veya süreci sabote etmeye çalışanlara fırsat verecek eylemlerden kaçınılmalıdır. Bu nedenle şahsen mitingin zamanlamasını doğru bulmuyorum.”
Hakan Fidan’ın açıklamaları
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, TRT World’de katıldığı programda, Suriye’deki SDG ile ilgili olarak şunları kaydetmişti:
“Tekrar askeri yollara başvurmak istemiyoruz, ancak SDG ilgili aktörlerin sabrının tükenmekte olduğunu anlamalıdır. 10 Mart Anlaşması’na bağlılıklarını yerine getirmeleri gerekiyor. Bu anlaşmadan sapma görmek istemiyoruz. Şam’daki Suriyeli ortaklarımız da bunun ulusal birlikleri için çok önemli olduğunu düşünüyor. Eğer doğru taktik, teknik ve işbirliği yöntemlerini uygularsak hedefe ulaşabileceğimizi düşünüyorum.”







