“Kayyımlar, Wan Halkının Evlatlarının Emeğine Göz Dikti”
Kayyımların, Wan halkının evlatlarının emeğine göz dikerek 223 emekçiyi hukuksuz biçimde işten çıkardığına dikkat çekilen açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Bu açık saldırı, iktidarın 31 Mart’ta Wan’daki 14 belediyenin tamamının halk tarafından alınmasını hazmedememesinin sonucudur. Yönetimimiz döneminde Wan Büyükşehir Belediyesi’ne alınan emekçiler; İŞKUR ilanları, mülakatlar, sabıka kayıtları ve güvenlik soruşturmaları dahil tüm hukuki-idari süreçler eksiksiz tamamlanarak, adil ve şeffaf şekilde işe alınmıştır. Bu çalışanların hiçbirinin kesinleşmiş bir mahkûmiyeti yoktur. Ancak bugün itibariyle 223 emekçi, hukuksuz bir şekilde ve yalnızca telefon ya da mesaj yoluyla işten çıkarılmıştır. Resmî tebligat bile yapılmamıştır.”
“Toplu İşten Çıkarma Siyasal Tasfiye Operasyonudur”
İşten çıkarmalara gerekçe olarak “arşiv soruşturması tamamlanmadan işe alınma” gösterilmesinin teknik ve idari bir detay olduğuna dikkat çekilen açıklamada, bunun açık bir siyasal tasfiye operasyonu olduğunun altı çizildi.
“Valilikten Güvenlik Soruşturması İçin Dönüş Alamadık”
Yönetimde oldukları dönemde güvenlik soruşturmaları için Valiliğe defalarca kez yazılı başvuruda bulunulmasına rağmen herhangi bir dönüş sağlanmadığı belirtilen açıklamanın devamında şu ifadeler yer aldı:
“Şimdi ise işten çıkarmalara söz konusu raporlar gerekçe yapılmaktadır. Oluşturulan komisyonlar, Anayasa’nın 38. maddesinde güvence altına alınan ‘masumiyet karinesi’ ve ‘suçun şahsiliği’ ilkelerini ihlal etmekte; bireylerin değil, aile bireylerinin geçmişlerini gerekçe göstermektedir. Bu yaklaşım, hukuk devleti değil, düşman hukuku uygulamasıdır.”
“İşçi Kıyımı Tüm Ülkeye Yayılıyor”
Wan’daki gelişmelerin tekil değil, sistematik bir emek tasfiyesinin parçası olduğu vurgulanan açıklamada, ülke genelinde benzer uygulamaların yaşandığına dikkat çekildi:
“Batman’da 61, Mardin Büyükşehir Belediyesi’nde 300’ü aşkın, Dersim Belediyesi’nde en az 15 emekçi benzer şekilde işten çıkarılmıştır. Kültür-sanat çalışanlarından temizlik işçilerine, engelli personellerden sosyal hizmet emekçilerine kadar geniş bir kesim bu saldırıların hedefi haline gelmiştir. Bu durum, iktidarın belediyeleri kamu hizmet alanı olmaktan çıkarıp, siyasi rövanş alanına dönüştürme niyetinin açık göstergesidir.”
“Bu Uygulamalar Barış Sürecini Zedeliyor”
Açıklamada, emekçilerin bu şekilde hukuksuzca işten çıkarılmasının, yeniden gündeme gelen Barış ve Demokratik Toplum Süreci beklentilerini de zedelediği vurgulandı:
“Bu durum, demokratik diyalog zeminini tahrip etmektedir. Toplumsal barışı hedefleyen her türlü siyasi irade ancak halkın iradesine ve emeğine saygı gösterildiği sürece anlamlı ve inandırıcı olabilir. Bu hukuksuzluğa ve emeğe yönelik saldırılara karşı partimiz, işten çıkarılan emekçilerin yanında olmaya devam edecektir.”
“Hukuki Mücadele Başlatıldı, Göreve İade Talebi Sürüyor”
Eşbaşkanlar, milletvekilleri ve belediye meclis üyeleriyle birlikte sendikaları ziyaret ettiklerini ve dayanışma mesajlarını ilettiklerini belirterek, şu çağrıda bulundu:
“Wan Büyükşehir Belediyesi’nde işten çıkarılan 223 emekçi derhal görevlerine iade edilmelidir. Tüm belediyelerde kayyım uygulamaları son bulmalı, halkın seçtiği yerel yöneticiler görevlerine dönmelidir.”
“Direndik, Kazandık! Yine Direneceğiz, Yine Kazanacağız!”
Açıklama, halkın direnişinin süreceği ve kazanımlarla sonuçlanacağı inancıyla şu sözlerle sona erdi:
“Belediyeler, siyasi kadrolaşma alanı değil; halkın hizmetine adanmış kamu kurumları olarak kalmalıdır. İnanç ve dayanışmayla süren Wan direnişimizle barışa giden yolu adım adım öreceğiz. Wan direnişinin, tüm ülkede barış için de kritik bir adım olduğuna inanıyoruz. Direndik, kazandık! Yine direnecek, yine kazanacağız! Moralimiz yüksek, inancımız sarsılmaz! Halkımız merak etmesin; direnişimizle bu topraklara barışı getirecek, kayyımları kalıcı olarak göndereceğiz.”