POLİTİKA

Öcalan Komisyon Tartışması Büyüyor: "Komisyon Gitmiyorsa, Öcalan Gelsin"

Meclis’te kurulan “Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu”nun PKK Lideri Abdullah Öcalan’ı dinleyip dinlemeyeceği yönündeki tartışmalar, siyasetin sıcak gündem maddelerinden biri haline geldi.

Abone Ol

MHP’nin sürece temkinli ama olumsuz olmayan yaklaşımı dikkat çekerken, DEM Parti ise Öcalan’ın bir an önce komisyon tarafından dinlenmesi gerektiğini savunuyor.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim’de yaptığı çıkış, tartışmaları tetikleyen nokta oldu. Bahçeli, Öcalan’a çağrıda bulunarak, “Örgütü lağvet, Meclis’te DEM Parti grubunda konuş” demişti. Bu çıkışın ardından, Meclis’te kurulan komisyonun Öcalan’la doğrudan temas kurup kurmayacağı tartışma konusu oldu.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ise Meclis’in yeni yasama yılı değerlendirme toplantısında yaptığı açıklamada, “Bu konu henüz komisyonun gündemine gelmemiştir” diyerek tartışmalara mesafeli bir yanıt verdi.

Öte yandan, MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız da 5 Eylül’de yaptığı açıklamada, komisyondan bazı üyelerin Öcalan’la görüşmesinin “bir zaaf olarak değerlendirilemeyeceğini” söyledi. Bu açıklama, partinin daha önceki sert çizgisiyle karşılaştırıldığında dikkat çekici bulundu.

DEM Parti ise komisyonun Öcalan’la görüşmesini, sürecin meşruiyeti açısından kaçınılmaz görüyor. Komisyon üyesi ve DEM Parti Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş, Mezopotamya Ajansı’na verdiği demeçte, komisyonun bugüne kadar birçok kesimi dinlediğini ancak Öcalan’ın hâlâ gündeme alınmadığını belirterek, “Herkesi dinleyip Öcalan’ı dışlamak kabul edilemez” dedi.

Beştaş, Öcalan’ın fikir ve önerilerinin mutlaka dinlenmesi gerektiğini belirterek, “Görüşümüz, Meclis’in açılmasından önce yani 1 Ekim’den önce komisyonun İmralı’ya gitmesidir” ifadelerini kullandı.

Taleplerini daha da ileriye taşıyan Beştaş, “Eğer komisyon İmralı’ya gitmeyecekse, Sayın Öcalan gelsin” çağrısı yaptı. Öcalan’ın da diğer isimler gibi komisyon karşısında görüşlerini paylaşabileceğini ifade eden Beştaş, “Bu kadar etkili bir siyasi aktörü görmezden gelmek, çözüm ihtimalini zayıflatır. Bu tutum, sorunların çözümüne değil, ertelenmesine hizmet eder” değerlendirmesinde bulundu.