Hakkari Haber

 Leyla Güven ' Zor durumda olduğumuz için barış demiyoruz' (VİDEO)

HDP'nin başlattığı "Barışa Çağrı Deklarasyonu" kapsamında Hakkari'ye gelen Leyla Güven barış anneleriyle bir araya geldi. Burada açıklamalarda bulunan Güven: zor durumda oldukları için barış demiyoruz ifadelerini kullanarak, Burada altını bir kez daha çizmek istiyorum. Biz mücadele ediyoruz. Biz bedel ödüyoruz.  Ama barış gerçekten bütün savaşların sonucunda gelinecek en son noktadır" dedi. 

Abone Ol

COLEMERG HABER

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Genel Merkzi tarafından 31 Ağustos'ta deklare edilen "Barışa Çağrı Deklerasyonu" kapsamında Hakkari'ye gelen HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven, barış anneleriyle bir araya geldi.

Parti binası önünde yoğun güvenlik önlemleri altında basın açıklaması düzenleyen Güven ve beraberindeki barış anneleri pandemi kurallarına uyarak barış taleplerini kamuoyuna bildirdi.

Barış annelerinden Fatma Turan Kürtçe yaptığı açıklamada 31 Ağustosta başlatılan barış deklerasyonuna barış anneleri olarak tüm ülkede toplanıp barış taleplerini yerine getireceğiz dedi.

'Kürtleri Kimse Bitiremez'

Turan," Biz anneler her yerde toplanıp barış istiyeceğiz. Biliyoruz ki AKP bu çağrımıza hayır diyecek. Barış adalet demektir. Özgürlük demektir. Hakkari'den bütün dünyaya barış istiyoruz. Bu kan artık dökülmesin. Polis, asker ve dğdakilerin anneleri artık ağlamasın.
Tüm anneler el ele verip barış isteyelim. Yeter artık. AKP köylerimizi viran etti. AKP biz Kürtleri bitirdik diyor. Kürtler her zaman vardı ve var olmaya devam edecek. Kimse Kürtleri bitiremez. Biz Kürt anneleri sadece haklarımızı ve onurlu bir barış istiyoruz. Tek dileğim kardeş halklar arasında barışın sağlanmasıdır" dedi.

'Biz Terörit Değiliz'

Daha sonra söz alan HDP Milletvekili Leyla Güven, Hakkari'de barış annelerinin sesini Türkiye'yi yönetenlere ulaştırmak için bir araya geldiklerini söyledi. Güven," Bugün Hakkari'den barış anneleri sesleniyor. Türkiye'yi yönetenlere sesleniyor ve barış taleplerini iletmek istiyorlar. Ve annemiz çok sade bir dille aslında Kürt sorununu özetledi. Annemiz diyor ki bu dağlar ve taşlar şahittir ki çocuklarımıza biz çok büyük acılar yaşadık. Biz yıllardır bu coğrafyada ötekileştirildik dilimiz yasaklandı,kültürümüz yasaklandı, varlığımız yasaklandı. Bunun karşısında dönüştürdüğünüz bütün eylem ve etkinliklerde bizi terörize etmeye çalıştılar. Dinden ve imandan bahsedenler asla bu halkın sesini duymadılar. Sürekli bir avuç çapulcu ve bir avuç terörist dediler. Biz terörist değiliz ama biz halkımız adına bunu rahatlıkla ifade edebiliriz.
Bizim canımız yandı başkasının canı yanmasın diyoruz"

'Bu Topraklar Acıya Doydu'

Hakkarili anneler bugün burada 31 Ağustosta Hakların Demokratik Partisi (HDP)'nin açıkladığı barış deklerasyonu desteklemek için toplandık diyen Güven," Bu deklerasyonun bir şans olduğunu belirtiyorlar. Şansı kaçırmasın diyorlar yetkililer .Çünkü gerçekten bu topraklar acıya doydu. Bu topraklarda çok büyük acılar yaşandı. Şimdi bu acılarda ayrışımlar söz konusu değildir. Ölen herkesim kim olursa olsun bu ülkede yaşayan herkesin yaşamı değerlidir. Herkesin annesinin acısı aynıdır. Artık bunları ayrıştırmayın diyor anneler. Biz yaşadık başka anneler yaşamasın diyorlar"
'Gelin Kandan ve Ranttan Vazgeçin'

Anneler Tayyip Erdoğan'a sesleniyor diyen Güven," Dediler ki siz dediniz çözüm süreci başlatacağız. Ama siz çöktürme planı başlattınız.
Ama siz halkın sesini duymadınız. Siz onu fırsata çevirip tüm dağlarımıza ve taşlarımıza kalekollar ve karakollar diktiniz. Siz bir barış konsepti ortaya koymadınız. Onun için diyorlar biz barış anneleri olarak tekrar seslenmek istiyoruz. Barış erdemdir. Barış emektir. Barış çabadır. Barış güzelliktir. Gelin savaştan vazgeçin. Gelin kandan ve ranttan vazgeçin. Barışı gerçekleştirelim hep birlikte. Annelerimizin bugün Hakkari'de sesinin heryerden duyulmasını istiyoruz"

'Annelerin Barış Eli Havada Kalmamalı'

Evet biz bugün Diyarbakır HDP il binasının önünde oturan annelerin de Kürt sorununun çözümsüzlükten dolayı orada oturduklarını biliyoruz. Ama biz yine ayrıştırmıyoruz. Gerek Diyarbakır HDP binası önündeki anneleri gerek Hakkari'den seslenen anneler, gerek Türkiye'nin her yerinden barış talep eden annelerin artık gençler ölmesin diyen annelerin sesinin duyulması gerekiyor. Yetkililerin bunu duyurması gerekiyor. Buradaki annelere gelip her türlü olanak sağlayan devlet bu caddeyi 5 dakika kullanmamıza izin vermiyor. Bu bir devlet zihniyetidir.
Bu bir Kürt düşmanlığıdır. Artık bu düşmanlıktan vazgeçin. Bunun kimseye faydası yok. Evet HDP bir barış çağrısı yapıyor. Herkese yapıyor bu çağrıyı. Gelin bu çağrının sesi olalım. Bu çağrının nefesi olalım. Türkiye'de 101 aksaçlı barış talep ediyor.

Diyorlar ki artık yeter bu topraklar kana doydu. Gelin hep birlikte barış yapalım. Barış akademisyenleri sesleniyor. Aydınlar ve yazarlar herkes sesleniyor. Evet biz cesur olmalıyız. Biz barış için savaşmalıyız. Barış için mücadele etmeliyiz. Ne gerekiyorsa onun bedelini ödemeye hazırız. Ama gerçekten anneler artık ağlamasın. Gerçek anlamda anneler artık huzurlu olsun. 9 ay karnında taşıdığı binbir emekle büyüttüğü yemeyip yedirdiği evlatlarını bu savaşlarda yitirmek istemiyorlar.

İşte buradaki annelerin tamamının yüreği yanmış. O yüzden bu ses çok değerlidir. Eğer bu anneler bugün savaş istiyoruz deseydi. Başka birşeydi. Ama bu acılara rağmen biz barış istiyoruz diyorlar. Barış ellerini uzatıyorlar. Bu el havada kalmamalı. Herkes ama herkes Türkiye'de ülkesini seven, vatanını seven ve milletini seven vatan millet gerçekten nedir bunu gözden geçirerek söylüyorum. Eğer gerçekten seviyorlarsa bu savaş herkese zarar veriyor"

'Kimse Demesin Kürtler Ne İstiyor'

Batıda hergün Kürtlerin linç edildiğini anımsatan Güven, bu savaş batıda Kürt ve Türk halkını birbirine kırdırıyor ve bütün ülkede evlerin mutfağına açlık olarak giriyor. İşte bunların hepsi bu savaşın sonucudur. Bu savaş gerçekten artık bitsin. Annelerin bu talebi kabul edilsin. Ve hep birlikte huzur içerisinde yaşıyalım. Bu mümkündür. Kimse sağa sola çekmesin.

Kimse demesin Kürtler ne istiyor. Kürtler yıllardır aynı şeyi söylüyorlar. Dilimizi, kimliğimizi ve özgür yaşamak istiyoruz. Ama birlikte yaşamak istiyoruz. Bunun içinde olanak ve şartlar var. Hükümetler değişebilir. Ama bizim talebimiz bu ülkeyi gerçek anlamda sevenleredir. Bizim talebimiz bu ülkede kardeşlik olmasını isteyenleredir. Onlar eğer el ele verirse evet AKP bugün var yarın yok. Ama bu halklar bu coğrafyanın insanları yüz yıllardır birlikte yaşıyorlar. Onun için Öcalan'ın söylediği barış çağrısı çok önemlidir. Öcalan bin yıllık kardeşlikten bahsediyor.

Onun içinde şuanda ağırlaştırılmış bir tecritle karşı karşıyadır. İşte bu tecriti kaldırın, Öcalan'ın sağlık ve güvenliğini sağlayın. Türkiye'ye ve ortadoğuya barış gelsin. Bu savaşta kimse kazanmaz. Ama barışta herkes kazanır. Ben annelerin benimle paylaştıkları duyguları sizinle paylaştım. Biz sonuna kadar da barış için çabalayacağız"

'Zor durumda olduğumuz için Barış Demiyoruz'

Aslında gerçekten zor durumda olduğumuz için barış demiyoruz. Burada altını birkez daha çizmek istiyorum. Zor durumda değiliz. Biz mücadele ediyoruz. Biz bedel ödüyoruz. Ama barış gerçekten bütün savaşların sornucunda gelinecek en son noktadır. O yüzden gelin zaman kaybetmeden bu toprakları barış halaylarıyla, barış tadında bir yaşamla renklendirelim"dedi.