Baroların yayımladığı açıklamada, AİHM’in 8 Temmuz 2025 tarihli kararında, Selahattin Demirtaş’ın tutukluluğunun Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 5. ve 18. maddelerini ihlal ettiğini tespit ettiği ve tutukluluğun siyasi gerekçelerle sürdürüldüğünü açıkça ifade ettiği hatırlatıldı.
Açıklamada ayrıca, bu karara yapılan itirazın 3 Kasım 2025 tarihinde Büyük Daire tarafından reddedilmesiyle kararın kesinleştiği vurgulandı.
Baroların ortak açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
“Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararlarının uygulanması, hukuk devleti ilkesinin gereğidir ve bir zorunluluktur. Osman Kavala, Avukat Can Atalay ve aynı durumdaki herkes hakkındaki AİHM/AYM kararlarının yerine getirilmesinin geciktirildiği her gün anayasal haklar ihlal edilmektedir.”
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 2’nci, 36’ncı ve 90’ıncı maddelerine dikkat çekilen açıklamada, AİHM kararlarının uygulanmamasının sadece bireysel bir hak ihlali değil, aynı zamanda Anayasa’ya ve uluslararası yükümlülüklere aykırılık anlamına geldiği belirtildi.
“Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 46’ncı maddesi uyarınca taraf devletler, AİHM kararlarını kesinleştiği andan itibaren bağlayıcı biçimde uygulamakla yükümlüdür.” denilen açıklamada, kararların derhal yerine getirilmesi çağrısı yinelendi.
Ortak açıklamaya imza atan barolar şu illerden oluştu:
Adıyaman, Ağrı, Antalya, Aydın, Balıkesir, Batman, Bingöl, Bitlis, Burdur, Bursa, Denizli, Diyarbakır, Gaziantep, Hakkari, Iğdır, İstanbul, Kars, Kastamonu, Manisa, Mardin, Muğla, Muş, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak, Tekirdağ, Tunceli, Van, Yalova ve Zonguldak.
Barolar adına yapılan açıklamada son olarak şu ifadelere yer verildi:
“Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararlarının ivedilikle uygulanmasını ve bugüne kadar hak ihlali kararı verilenler hakkında gereğinin yapılmasını talep ediyoruz.”
Bu açıklama, hukuk camiasının Demirtaş kararının uygulanması konusundaki beklentisini yeniden gündeme taşırken, hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığı tartışmalarını da bir kez daha alevlendirdi.