COLEMERG / HABER
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin Birleşmiş Milletler (BM) tarafından kabulünün 73. yılında yurt genelinde olduğu gibi Hakkari'de de basın açıklamasıyla kutlandı.
10-17 Aralık İnsan Hakları Haftası kapsamında KESK binasında İHD, ÖHD ve KESK'in yaptığı ortak yaptığı basın açıklamasına HDP il örgütüde destek verdi.
İHD Şube Eş Başkanı Av. Yusuf Çobanoğlu tarafından yapılan açıklamada, Türkiye’de insan haklarının büyük bir saldırı altında olduğu vurgulanırken, "İnsan onuru ve hakları için mücadeleye devam" edeceklerini vurguladı.
Çobanoğlu," İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin hazırlanması, Birleşmiş Milletler (BM) bünyesinde, 29 Nisan 1946 tarihinde, İnsan Hakları Komisyonu’nun kurulmasıyla başlamıştır. Komisyonca hazırlanan bir Giriş ve 30 maddeden oluşan İnsan hakları Evrensel Bildirgesi, 10 Aralık 1948 günü Fransa’nın başkenti Paris’te toplanan BM Genel Kurulu’nda kabul ve ilan edilmiştir. Türkiye, Evrensel Bildirge’yi, 27 Mayıs 1949 tarihli Resmi Gazete’de yayınlayarak yürürlüğe koymuştur. Evrensel Bildirge 500’den fazla dile çevrilmiştir. Bu özelliği ile de en çok dile çevrilen insan hakları belgesi olma özelliğini taşır. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 4 Aralık 1950 tarihinde gerçekleştirdiği toplantıda, 423 (V) sayılı kararıyla “10 Aralık” gününü, “İnsan Hakları Günü” olarak ilan etmiştir" dedi.
İnsan Hakları evrensel Bildirgesi’nin de bizlere söylediği gibi; her insan özgür ve haklar bakımından eşit doğar diyen Çobanoğlu," Herkes; ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal veya başka bir görüş, ulusal veya sosyal köken, mülkiyet, doğuş veya herhangi başka bir ayrım gözetmeksizin bu Bildirge ile ilan olunan bütün haklardan ve bütün özgürlüklerden yararlanabilir. Dolayısıyla İnsan tüm haklar bakımından eşit olmalıdır. Özellikle Türkiye’de yaşanan hak ihlalleri ve beraberinde ortaya çıkan kaosların bitmesi, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin ancak ve ancak gerçek anlamda pratiğe dökülmesi ile mümkündür"
İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin Kabul Edilişinin 73. yılında taleplerini paylaşan Çobanoğlu," Covid-19 Pandemi Koşullarında Yaşanan Ekonomik Krize Karşı Ekonomik, Sosyal Haklarımızı ve Beraberinde Sağlıklı Yaşam Hakkımızı Talep Ediyoruz!
Kadınların Maruz Bırakıldığı Tüm Şiddet, Taciz, Tecavüz ve Yaşam Hakkı İhlallerine Karşı Adil Ceza Yaptırımı Uygulanmasını, Kadınların Ev işi ve Kamusal Alanda Olan Haklarının Adil Bir Biçimde Sağlanmasını İstiyoruz!
Çocukların Maruz Bırakıldığı Her Türlü Şiddete Karşı Adaletin Yargı Mercilerinin ‘Hak ve Hukuk’ Kapsamında Adil Bir Tavır Sergilemelerini İstiyoruz!
Doğa üzerindeki tahribatların Son Bulmasını ve Hayvanların Maruz Bırakıldığı Şiddete Son Verilmesini İstiyoruz!
Ülke Genelinde LGBT’li Tüm Bireylerin Maruz Bırakıldığı Şiddete Karşı Yargı Mercilerinin Ceza Yaptırımlarında Hukuk’un üstünlüğü İlkesini Göz ardı Etmemelerini ve Ceza yaptırımında Adaletli Olmalarını Talep Ediyoruz!
Cezaevlerinde Bulunan Hasta Tutsakların Serbest Bırakılmasını İstiyoruz!
Cezaevlerinde Uygulanan Çıplak Arama, İşkence Başta Olmak Üzere Birçok Hak İhlallerinin Önüne Geçilmesini Talep Ediyoruz!
"Garibe Gezer İntihara Sürüklendi"
Garibe Gezer'in cezaevinde intihara sürüklendiğini anımsatan Çobanoğlu," Garibe Gezer, 2016 yılında tutuklandı. 5 yıllık tutukluluk süresince darp edildi, hücre cezası aldı, süngerli odada kadın gardiyanların tecavüzüne maruz bırakıldı. Hükümetin cezasızlık politikasının bir sonucu olan ve Avukatlarının bütün başvurularına rağmen süngerli odada işkence görmeye devam eden Garibe son olarak intihar etti. Ancak belirtmekte fayda var ki bugün garibe intihar etmedi, intihara sürüklendi. Bilinmelidir ki kadınların maruz bırakıldığı her türlü şiddet ve cinsel saldırı erkek devlet anlayışının sonucudur. Garibenin katili erkek devlettir. Bugün İnsan Hakları Günü ve Garibe Gezer’in faillerinin yargılanmasını talep ediyoruz!
"Hakkari'de Örgütlenme Çalışmaları Baskı Altında"
Bugün Hakkari'de sivil toplum örgütleri ve muhalefet partileri üzerinde uygulanan güvenlikçi politikaları kınıyoruz diyen Çobanoğlu, açıklamasının devamında şunları söyledi," 2000 günden uzun bir süredir hakkaride hukuka aykırı bir şekilde uygulanan eylem ve etkinlik yasakları birçok hak ihlaline yol açmaktadır. Bireylerin otonomisine ket vuran, halkın demokratik tepkilerini iktidar bünyesinde abluka altına almaya çalışan baskıcı otoriter rejimin anlayışını kabul etmiyoruz. Bugün hakkaride muhalefet partilerinin, sivil toplum örgütlerinin sendikal faaliyetleri çerçevesinde en temel hakkı olan örgütlenme çalışmaları baskı, tehdit ve yıldırma politikası ile karşı karşıyadır"
Bugün sendikal çalışmalar çerçevesinde ilimizdeki kamu kurum ve kuruluşlarını ziyaret eden KESK heyetinin çalışmaları esnasında polisler tarafından taciz edilmesi kabul edilemez bir durumdur. Heyetin yürüttüğü çalışmalar esnasında, polisin İş yerleri içerisine kadar girip en temel hak olan sendikal çalışmaları engellemesi hukuka aykırı bir durum teşkil etmektedir. Hükümetin sivil toplum üzerindeki baskı politikalarına derhal son verilmelidir"
İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin Kabul Edilişinin 73. Yılında; Bizler yaşanan tüm hak ihlallerinin takipçisi olacağımızı, insanların, eşitlik, adalet ve özgürlük kapsamında refah bir yaşam sürmesi için yapılması gerekenleri yapacağımızı ve aynı şekilde bulunduğumuz bölgenin coğrafi yapısı göz önünde bulundurularak, bölgenin tarihi dokusunu ve kültürel değerlerini koruyacağımızı basına ve kamuoyuna duyururuz" diye konuştu.