Toplumun engelli bireylere yönelik acıma duygusundan uzaklaşıp yaşam hakkına saygı göstermesi gerektiğini vurgulayan Aydoğdu, en büyük engelin engelli bireyler değil, toplumun büyük çoğunluğunu oluşturan engelli olmayan kesimin bakış açısı olduğunu ifade etti. Engelli bireylerin toplumsal hayata eşit şekilde katılabilmesi için herkesin sorumluluk alması gerektiğini söyleyen Aydoğdu, “Farkımızda olun, yanımızda olun, destek olun; ama sadece özel günlerde değil, her zaman engel olmadan olun. İstediğimiz ayrıcalık değil, sadece eşitliktir,” dedi.
Bir toplumun gelişmişliğinin, engelli bireylerin refah düzeyiyle ölçüldüğüne dikkat çeken Aydoğdu, hem engellilerin hem de ailelerinin yaşam kalitesinin artırılması için somut adımlar atılmasının zorunlu olduğunu kaydetti.
Engelli vatandaşların ve ailelerinin yaşadığı sorunların gündeme getirilmesinin önemli olduğunu belirten Aydoğdu, “Engellilik hem birey hem de ailesi için zorlu yaşam koşullarını beraberinde getiriyor. Bu süreçte hepimize görev düşüyor. Her alanda onların yaşamlarını kolaylaştırmak ve yılın her günü yanlarında olmak için birlikte çalışmalıyız,” ifadelerini kullandı.
Hoşgörü, sevgi ve saygı ile daha güçlü bir ülke inşa edilebileceğini söyleyen Aydoğdu, “En büyük engel, engellenendir. Ben değil, sokaklar engellidir. Tohum toprağa, engelliler topluma emanettir. Biz birlikte güçlüyüz, biz bir aileyiz,” diyerek mesajını tamamladı.