Tekin, kitabının içeriğini şu sözlerle özetliyor:
"Kürtlerin sorunlarından ya da başka etnik grupların sorunları yoktur düşüncesi geçersizdir. Böyle bir durum yok, sorunlar mutlaka kendisini çok farklı biçimlerde gösterir."
Mecburiyet, yalnızca bir Kürt sorunu incelemesi değil; aynı zamanda Türk yakın ve uzak tarihi üzerine yapılan bir analiz niteliği taşıyor. Tekin, özellikle Türk-Kürt ilişkilerinin tarihsel mahremiyetine, bu alandaki bilgi eksikliğine ve akademik çalışmalardaki yüzeyselliğe dikkat çekiyor.
Kitap, 1514 ile 1970 yılları arasındaki Türk-Kürt ilişkilerine ışık tutarken, aynı zamanda tabu olarak görülen birçok konuyu da tartışmaya açıyor. Tekin, bu eserin, hem geçmişe ışık tutması hem de geleceğe dair daha sağlıklı tartışmaların zemininin hazırlanması açısından önemli olduğunu vurguluyor.
Yazar, çalışmasının ardındaki motivasyonu şu sözlerle ifade ediyor:
"Bu kitap bir mecburiyet’ten yazılmıştır. Okunması ve okutulması dileklerimle… Saygı ve sevgiyle kalın."