Şırnak’ın Gabar Dağı eteklerinde yer alan Kayaboyun Köyü İlkokulunda görev yapan sınıf öğretmeni Selma Oflaz, köy çocukları için açık alanda resim çizimi etkinliği düzenledi. Doğayla iç içe gerçekleştirilen etkinlikte çocuklar, ilk kez şövale ve tuvalle buluşmanın heyecanını yaşarken, Gabar’ın sert coğrafyası bu kez renkler ve çocuk kahkahalarıyla şenlendi. Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nın (TPAO) yoğun petrol arama ve üretim faaliyetlerinin sürdüğü bölgede yapılan etkinlik, Gabar’a bambaşka bir anlam kattı.
Bir dönem çatışma sesleri ve barut kokusuyla anılan Gabar’ın etekleri, bugün fırçalardan damlayan renkler ve umut dolu anlarla yankılandı. Açık havada kurulan şövaleler başına geçen çocuklar, hayallerini özgürce tuvallere yansıttı.
Kendisinin de bir köy çocuğu olduğunu ifade eden öğretmen Selma Oflaz, sanatla tanışma sürecini ve bu etkinliği düzenleme amacını şu sözlerle anlattı:
“Ben de köy çocuğuyum aslında. Kendi okulumda, kendi köyümde bana hiç şövale, tuval gibi imkânlar sunulmadı. O zamanlar köy şartlarında, küçük sulu boya fırçalarıyla bir şeyler yapmaya çalışıyordum. Üniversiteye gittikten sonra sanata olan ilgimin farkına vardım. Sınıf öğretmenliği okurken bir hocamdan rica ettim ve bize resim sanat eğitimiyle ilgili bir çalışma açtılar. O alanda kendimi geliştirdim. Ocak ayında Şırnak’a geldiğimde, sadece köy okullarında değil genel olarak bu bölgede sanatla insanların bir araya gelmesinin çok az olduğunu fark ettim. Sanatın birleştirici gücünden yararlanılmadığını gördüm. Bu yüzden çocuklarımla böyle bir etkinliğe başlama kararı aldım.”
Başlangıçta kendi için bir uğraş aradığını dile getiren Oflaz, sürecin zamanla büyüdüğünü belirterek, “İlk önce ‘Burada sıkılıyorum, ne yapabilirim?’ diye düşündüm. Kendim için başladım ama sonra bunu alanlara yaymak istedim. Şırnak şartlarında öğretmenlerin, buraya gelen memurların da ilgilenebileceği bir alan oluşturmaya çalıştım” dedi.
“Çocukken bana sunulmayanı, çocuklarıma sunmak istedim” diyen Oflaz, duygularını şöyle ifade etti:
“Çocukken bana böyle bir imkân sunulsaydı kendimi havalarda hissederdim. Çok mutlu olurdum. Bu şartlarda, özellikle Gabar’ın eteklerine şövale ve tuval getirilmesi bana yapılsaydı, bu benim için büyüleyici olurdu. O yüzden ‘Neden kendi okulumda yapmıyorum, neden kendi çocuklarıma bunu sağlamıyorum?’ dedim. Bana gelseydi havalara uçardım, çocuklarımın da havalara uçmasını istedim. Köy muhtarımızdan, velilerimizden, okul müdürümüzden ve öğretmen arkadaşlarımızdan destek alarak böyle bir ortam oluşturduk. Her şey çok keyifli ve bu durum beni gerçekten çok mutlu ediyor.”
Bir çocuğun bile kalbine dokunabilmenin kendisi için büyük bir kazanım olduğunu vurgulayan Oflaz, “Eğer bir tanesinin bile ufkunu açabiliyorsak, resme yeteneği olduğunu fark etmesini sağlayabiliyorsak ve onu bu alana yönlendirebiliyorsak, benim için en büyük miras budur” ifadelerini kullandı.
Kayaboyun Köyü Muhtarı Hakan Vural da Gabar Dağı’nın geçmişten bugüne yaşadığı değişime dikkat çekti. Vural, “Şırnak Gabar Dağı’nın son kurulu köyündeyiz. Bizim çocukluğumuz bu dağlarda geçti. O zamanlar top, tüfek sesleriyle, barut kokusuyla uyanırdık. Çocukluğumuzu doya doya yaşayamadık. Çocukluğunu yaşayamayan bir insanın ileride mutlu olması çok zor. Bunu kendimden biliyorum” dedi.
Bugün gelinen noktada Gabar’ın bambaşka bir kimliğe büründüğünü ifade eden Vural, “Çok şükür o günler geride kaldı. Şu an Gabar’ımız huzur kokuyor, petrol kokuyor. Çocuklarımız sosyal etkinliklerle eğleniyor. Bizler de elimizden geldiğince onlara imkânlar sunmaya çalışıyoruz. Selma öğretmenimiz böyle bir projeyle çocukların yüzündeki mutluluğa dokundu. İnşallah Gabar’ımız hep böyle güzel etkinliklerle anılır ve bir daha o eski günleri yaşamayız. Çocuklarımızın kültürel ve sosyal etkinliklere katılması en doğal haklarıdır. Allah Gabar Dağımıza ve buradaki çocuklarımıza her zaman huzur versin” diye konuştu.
Etkinliğe katılan öğrencilerden Elanur Vural ise yaşadığı mutluluğu, “Açık alanda hayallerimizle birlikte tuvale resim çiziyoruz. Çok eğleniyoruz. Bugünü hiç beklemiyordum, çok mutlu oldum” sözleriyle dile getirdi.
Gabar Dağı’nda bu kez petrol kulelerinin gölgesinde değil, umutla boyanan tuvaller ön plana çıktı. Etkinlik, hem çocuklara unutamayacakları bir gün yaşattı hem de bölgenin değişen yüzünü bir kez daha gözler önüne serdi.