Kentte barış, kardeşlik ve bir arada yaşama kültürünün yeniden yeşermesi için çağrıda bulunulurken, sürecin Türkiye için tarihi bir fırsat olduğu vurgulandı.
Uzun yıllar süren çatışmaların geride bıraktığı acılara dikkat çekilen açıklamalarda, “Binlerce insanın yaşamını yitirdiği, faili meçhul olayların yaşandığı, büyük ekonomik ve toplumsal yıkımların meydana geldiği bir dönemin ardından yeni bir sayfa açılmıştır. Artık bu acıların tekrarlanmaması için hepimize sorumluluk düşüyor” denildi.
Toplumda barış atmosferinin güçlenmesinden rahatsızlık duyan bazı çevrelerin provokatif söylemlerine de tepki gösterildi. Açıklamada, “Kardeşlik ortamını zedelemeye çalışan, süreci baltalamaya yönelik girişimler yalnızca toplumsal yaraları derinleştirir. Kimse bu ülkenin insanlarını yeniden acıya sürükleme hakkına sahip değildir” ifadeleri yer aldı.
Hakkari’deki sivil toplum kuruluşları, kanaat önderleri ve vatandaşlar ise sürecin sağduyuyla ilerlemesi gerektiğini belirterek, siyasetten medyaya kadar herkesin barış dilini güçlendirmesini istedi.
Açıklamanın sonunda şu çağrı yapıldı:
“Ortak bir geleceği inşa edebilmemiz için toplumun tüm kesimleri bu sürece sahip çıkmalıdır. Barış, yalnızca sessizlik değil; adalet, empati ve birlikte yaşama iradesidir. Gelin, geçmişin acılarından ders alarak geleceğin umutlarını birlikte büyütelim.”