EKONOMİ

Asgari Ücretle Geçinmek Artık Mümkün Değil: 9 Gün Karnını Doyurabilirsin

2025 yılına ilişkin asgari ücretin açlık sınırının altında kalması, özellikle gıda ve yaşam maliyetlerinde ciddi zorluklar yaşayan milyonlarca çalışanı derinden etkiliyor.

Abone Ol

Birleşik Metal-İş Sendikası Sınıf Araştırmaları Merkezi (BİSAM) tarafından yayımlanan "Asgari Ücretle Geçim Araştırması", asgari ücretlinin alım gücündeki düşüşün boyutlarını çarpıcı verilerle gözler önüne seriyor.

Gıda Harcaması Sadece 267 TL: Asgari Ücretle Ne Kadar Geçinilebilir?

2025 yılı itibarıyla asgari ücret, 28 bin 75 TL olarak açıklanmış olsa da, bu gelirle bir aile için temel ihtiyaçların karşılanması oldukça zorlaşıyor. BİSAM raporuna göre, bir asgari ücretli, şubat ayında gıda harcamalarına günlük sadece 267 TL ayırabilecek. Bu da demek oluyor ki, dört kişilik bir ailenin üç öğün beslenmesi için kişi başına sadece 89 TL ve öğün başına yalnızca 22 TL kalıyor.

Bunun anlamı, asgari ücretli bir çalışanın 28 bin lira ile yalnızca 9 gün karnını doyurabileceği. Bu durum, Türkiye'de düşük gelirli bireylerin karşılaştığı yaşam zorluklarını bir kez daha gözler önüne seriyor.

Konut ve Yaşam Koşulları: Kira, Su, Elektrik ve Diğer Giderler

Raporda yer alan bir diğer dikkat çekici veri ise asgari ücretlinin konut harcamaları üzerine. Türkiye genelindeki ortalama kira bedelinin 80 metrekarelik bir daire için 18 bin 400 TL olduğu göz önünde bulundurulduğunda, asgari ücretli bir kişi, konut ve yaşam giderleri için ayırabileceği toplam tutarın 9 bin 329 TL olduğunu belirtiyor. Bu miktarın sadece 6 bin 873 TL'si ise kiraya gitmek zorunda kalıyor.

Bu durum, asgari ücretli çalışanların çoğunun sağlıksız ve deprem riski taşıyan binalarda, yetersiz altyapıya sahip konutlarda yaşamaya mahkûm olduğunu gözler önüne seriyor.

Eğitim ve Sosyal Hayat: Kültürel ve Eğitim Harcamaları Neredeyse Yok

Asgari ücretin, özellikle çocukların eğitimi ve sosyal hayatı üzerindeki olumsuz etkileri de oldukça belirgin. BİSAM raporuna göre, bir asgari ücretli, çocuklarının eğitimi için ayırabileceği bütçeyi 67 TL ile sınırlı tutabiliyor. Bu rakam, sadece kırtasiye masraflarını karşılamaya yetmeyen bir seviyede. Ayrıca, çocuk başına ayırabileceği eğlence bütçesi ise yalnızca 34 TL; kültürel faaliyetler için ise sadece 10 TL ayrılabiliyor.

Bu rakamlar, asgari ücretlinin çocuklarını eğitimde fırsat eşitsizliğiyle karşı karşıya bırakmak zorunda olduğunu ve sosyal hayata katılımın neredeyse imkansız hale geldiğini ortaya koyuyor.

Sağlık ve Diğer Harcamalar: Hangi İhtiyaçlar Karşılanabiliyor?

Raporda ayrıca sağlık harcamaları için ayrılabilen bütçenin 533 TL olduğu ve giyim ile ayakkabı gibi temel ihtiyaçlar içinse 1.174 TL ayırabildiği belirtiliyor. Bu da asgari ücretli ailelerin, temel yaşam ihtiyaçlarını karşılamada yaşadığı zorlukları daha da arttırıyor.

Asgari Ücret: Bir Sayıdan Fazlası

BİSAM, raporunda asgari ücretin sadece bir rakam olmaktan öte, insan onuruna yaraşır bir yaşam standardını sağlamak için belirlenmesi gerektiğini vurguluyor. Gelir dağılımındaki adaletsizliklerin giderek büyüdüğüne ve ekonomik büyüme ile verimlilik artışlarından işçilere daha düşük ücretler ve daha zor yaşam koşullarının kaldığına dikkat çekiliyor.

Fiyat Artışları ve Gıda Enflasyonu: 8 Yılda Yüzde 1.953’lük Artış

Bir diğer önemli bulgu ise son yıllarda yaşanan gıda enflasyonu. Ekonomist Mahfi Eğilmez’in 2017 yılı ile günümüz fiyatlarını karşılaştırdığı araştırmaya göre, gıda ürünlerinde son 8 yılda yüzde 1.953 oranında bir artış yaşandı. Örneğin, yoğurt fiyatları yüzde 3.900, organik domates salçası fiyatları ise 3.454 oranında arttı.

Bir zamanlar 297,07 TL’ye alınabilen 22 ürün, bugün 6.100 TL’yi buluyor. Bu artışlar, asgari ücretli çalışanların günlük temel ihtiyaçlarını karşılamada karşılaştığı zorlukları iyice derinleştiriyor.

Adil Bir Asgari Ücret Talebi

BİSAM’ın raporu, asgari ücretin sadece bir rakam olmanın ötesinde, çalışanların temel ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir seviyeye çekilmesi gerektiğini güçlü bir şekilde savunuyor. Asgari ücretin, çalışanların insan onuruna yaraşır bir yaşam sürmesini sağlayacak düzeyde belirlenmesi gerektiği ifade ediliyor.