“İşimizi geri istiyoruz” şiarıyla bir araya gelen işçiler, Sanat Sokağı girişinde toplanarak sloganlar attı. Eylem boyunca “Yaşasın halkların kardeşliği”, “Kayyımlar gidecek halk gelecek”, “İşçiler burada hırsız kayyım nerede”, “Hak, hukuk, adalet” ve “Emekçiler gelecek kayyımlar gidecek” sloganları öne çıktı.
Eylemde konuşan işten çıkarılan işçilerden Haydar Aslan, yaşanan sürecin yalnızca işçileri değil, kentin tamamını ilgilendiren bir sorun olduğunu söyledi. Aslan, “Wan’da yaşanan işten çıkarmalar bu anlayışın en güncel ve en somut örneğidir. Bugün emeğimizin gasp edilmesinin ve geleceğimizin çalınmasının 150’nci günündeyiz. Hukuk, adalet ve vicdanın yok sayıldığı bu süreç 150 gündür devam ediyor” ifadelerini kullandı.
Kayyımların aldığı kararların yalnızca işçilerin geçim kaynaklarını değil, aynı zamanda hukukun üstünlüğünü de hedef aldığını belirten Aslan, işten çıkarmaların arşiv soruşturmaları gerekçe gösterilerek yapıldığını hatırlattı. Bu yaklaşımın ideolojik ve kimliksel bir bakış açısının sonucu olduğunu savunan Aslan, “Hukukun ve mahkemelerin hak verdiği insanların çalışıp çalışmayacağına bir memurun karar vermesi hukukun ayaklar altına alınmasıdır” dedi.
Konuşmasında yerel yöneticilere de çağrıda bulunan Aslan, “Sipariş üzerine Bursa’dan gelen ve kendinde bu gücü gören Ulaş Akhan’a ne zaman ‘dur’ diyeceksiniz?” sözleriyle tepkisini dile getirdi. Wan işçilerinin direnişinin sadece bir iş ve ekmek mücadelesi olmadığını vurgulayan Aslan, bunun aynı zamanda demokrasi ve barış mücadelesi olduğunu ifade etti.
Aslan, işlerini geri alana kadar mücadeleyi sürdüreceklerini belirterek dayanışma çağrısında bulundu.
Basın açıklaması, iki dakikalık oturma eylemi ve sloganların ardından sona erdi. İşçiler, direnişlerini kararlılıkla sürdürmeye devam edeceklerini bir kez daha yineledi.