Bir asra ramak kala hala bir ilin yerinde saymasının iki nedeni var;
1- Üreticilerden, yapanlardan çok; yutucuların, tüketicilerin olması,
2- Bu bilindiği halde akrabadır, komşudur, xızımdır yâda ihalesinde payım
da var fikriyle nefsimize, zulmümüze ve zalimimize hep sessiz oluşumuzdandır. Yani ya kaşığımız içinde yâda sessizliğimizle cesaret verdik.
Sadece Depin köprüsü ile Tekser arası her yıl yapılan gün kurtarma harcamaların toplamıyla; Aslankaya tüneli civarında yeni bir tünel girişi yapılıp Sümbül, Keklikpınar yâda Kıran mahallerinden birinde çıkış girişimleri olsaydı, şimdiye bitmişti. Zap suyun keskin dönemeçlerinden, dağdan kopan kayalardan, Zap’a uçan araçlardan ölüm, kayıp ve maddi zararların önüne bir nebze de olsa geçilebilirdi.
Aynı noktayı her yıl telle, kaya tıraşıyla, kısa duvarlarla, süslü levhalarla ihale içinde ihale üretenler; bataklığı kurutma yerine daima sivrisinek ilacının üretimine olanak sağlamışlar ve sağlamaktalar.
Tehlikeler bertaraf edilmeyecekse; Çukurca ve Van güzergâhlarına hâkim Seyir Tepe gibi bir nokta cihazlarla donatılsın, oluşacak afet durumlarda anında müdahale edecek; tam teçhizatlı Sağlık, Emniyet, AFAD gibi birimleri o noktaya konuşlandırılsın... Çünkü vadi yaz- kış 7/24 her türlü aciliyete açıktır…
BİZDENDİR BİZDEEEEN RÜTBE MUHABBETİ
Dört nüfuslu ailede; üç kişi iş- güç sahibi kalan bir kişi de torpille, rüşvetle, adam kayırmayla, hal hatır kırmamakla, devlet kurumlarından herhangi bir yere yerleştirmeye ön ayak olup; beş nüfuslu işsiz aileyi görmemek bu halka kalleşliktir. Halkın söylemiyle “yediği yedirdiği zıkkımdır”.
Yine sendikalar aracılığı ve torpiliyle kadroya alınan, bilgisi, ilgisi ve birikimi olmadığı halde rütbe yükseltilerek şube müdür vekili yapılıp ardında müdürlüğe terfi ettirilenler…
Beytülmal olan devlet hazinesine verdiği vereceği zararın vebalini iki günlük dünyanın köşe kapmacasına kaptıranlar…
Nefsine, hırsına yenilip kul hakkında yarışanların arkadaş yüzüne bakmaya, çocuklarına sarılmaya cüret edenler…
Su içer gibi araba değiştiren, arsa alan genel ve şube müdürleri, birim şefleri, maaşı belli devlet memurları… Valilik ve Savcılık tarafından incelenmeye alınmalı, nereden, nasıl geldiği sorgulanmalı. Varsa hukuksuzluk tespit edilip; kurumdaki en alt birime sürgün edilmeli ki; topluma kabul ettirilmiş torpil, rüşvet, tefecilik gibi çirkefliklerin önüne geçilsin.
Her söylem ve eylemi bu halkın yararına olan, en alt kademeden, en üst rütbeye kadar mücadele eden, ter döken, gecesini gündüzüne katanlarla;
Ve yine, Rabbena hep bana, ne gelse bana, gözü doymayan, hep aç ve devletten ne koparabilirim, müteahhitle nasıl bir olup kırıştırabilirim fikrin hâkimleriyle yol ayırıp hakka yürümektir vicdan meselesi.
Bu gün Hakkâri’de kaç asil ile vekil müdür var. Ve bunlardan kaçının yarınların inşasında projeleri, fikirleri var.
Mesele koltuk değil mesel birikimdir.
Ey maaşı kadar hizmeti olmayanlar!!!
Selam ve dua ile…