EKONOMİ

Hakkarililer Dikkat! Araç Alırken Dikkatli Olun

Son dönemde elektrikli araç pazarında yaşanan hızlı büyüme, ikinci el satışlarında da büyük artışa yol açtı. Ancak bu gelişme, yeni bir dolandırıcılık yönteminin ortaya çıkmasına zemin hazırladı.

Abone Ol

Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin, bazı sigorta şirketlerinin satıcının beyanına dayanarak poliçelere “uzun menzilli” ifadesi eklediğini, bunun ise tüketicileri yanıltarak ciddi maddi zararlara neden olduğunu açıkladı.

Tüketiciler Birliği’ne gelen çok sayıda şikayet ışığında açıklamalarda bulunan Şahin, ikinci el elektrikli araç alanların dikkatli olması gerektiğini belirtti. Şahin, “Araçlar genellikle ‘uzun menzilli’ olarak satılıyor. Ancak alıcılar, aracı kullanmaya başladıktan sonra bu bilgilerin doğru olmadığını fark ediyor. Ruhsatta menzil bilgisi yer almamasına rağmen, bazı sigorta şirketleri satıcının beyanını esas alarak poliçeye ‘uzun menzilli’ ibaresi ekliyor. Bu durum, tüketicilerin güvenini kötüye kullanarak alıcıları yanıltıyor” dedi.

200-300 Bin Lira Fazladan Ödeme Yapılıyor

Şahin, söz konusu ibareye güvenen tüketicilerin araç için piyasa değerinin çok üzerinde, 200 ila 300 bin lira arasında ekstra ödeme yaptığını aktardı. Ayrıca, sigorta şirketlerinin bu konuda hukuki sorumluluğu bulunduğunu belirterek, “Sigorta şirketleri bu konuda daha dikkatli olmalı. Ruhsatta menzil bilgisi yoksa poliçeye böyle bir ifade eklenmemeli. Aksi takdirde hem tüketici zarar görüyor hem de şirketler hukuki sorumluluk altına giriyor” ifadelerini kullandı.

Kasıtlı Bir Yanıltma Riski Var

Mahmut Şahin, menzil konusunda yapılan yanlış beyanların bilinçli olarak tüketicileri yüksek fiyatla kandırmak amacıyla yapıldığını söyledi. Tüketiciler Birliği, ikinci el elektrikli araç satın almak isteyen vatandaşlara şu önerilerde bulundu:

  • Poliçelerde yer alan “menzil” ifadesine kesinlikle güvenmeyin.

  • Aracın gerçek menzilini mutlaka teknik servis veya üretici kanalıyla doğrulatın.

  • Ruhsatta veya resmi belgelerde yer almayan herhangi bir bilgiye itibar etmeyin.

Şahin, bu durumdan mağdur olan tüketicilerin sigorta şirketlerine veya satıcılara karşı hukuki haklarını arayabileceğini belirtirken, “Bu sadece bir alım-satım sorunu değil; aynı zamanda sistematik bir güven zaafı” diye ekledi.