AFAD akreditasyon sürecindeki profesyonel gönüllülerden oluşan CİSAD ekibi, etkinliği hem kondisyon artırma hem de dayanıklılık eğitimlerini pekiştirme amacıyla gerçekleştirdi. Katılımcılar, sabahın serinliğinde beyaza bürünmeye başlayan Karadağ manzarası eşliğinde yola koyuldu. Sarı ve kızıl sonbahar tonlarının arasına karın beyaz ışıltısı karışınca, doğa adeta bir tabloya dönüştü.
TDF Hakkari İl Temsilcisi Naci Ertunç, yürüyüş öncesinde yaptığı açıklamada şunları söyledi: “AFAD gönüllülerimizden oluşan bu ekip, profesyonel akreditasyon sürecine hazırlanıyor. Performansın yüksek kalması için doğa yürüyüşleri, tırmanışlar ve arazi faaliyetleri düzenliyoruz. Bugün de Zini Tepesi’nden başlayarak Koçanis, Türkünüs ve Kanisark köyleri arasındaki sırt hattını takip edip Zap Vadisi’ne ineceğiz. Tüm arkadaşlarıma başarılı bir yürüyüş diliyorum.”
Sabah saatlerinde başlayan etkinlikte ekip, Berçelan Yaylası’nın beyazla örtülmeye başlayan zirvelerini aştı. Karadağ eteklerinde sis, bulut ve güneş ışıklarının dans ettiği manzaralar, fotoğraf tutkunlarına eşsiz kareler sundu. Doğa aktivistleri, yürüyüş boyunca Hakkari’nin büyüleyici doğasını fotoğraf ve videolarla ölümsüzleştirdi.
Yaklaşık 30 kilometrelik parkur, Zini Tepesi’nden başlayarak Kanisark, Türkünüs ve Koçanis köyleri arasındaki sırt hattı üzerinden Erziki mevkii’ndeki Surinis köyüne kadar uzandı. Buradan Van–Hakkari karayoluna inen ekip, yürüyüşü başarıyla tamamladı.
Etkinlik sonunda açıklamada bulunan Naci Ertunç, Hakkari’nin doğa sporları potansiyeline dikkat çekti: “Uzun ve zorlu bir parkur olmasına rağmen manzara her şeye değdi. Karadağ’ın beyazla buluştuğu bu dönemde, sonbahar renkleriyle iç içe muhteşem bir gün yaşadık. Hakkari, dağlarıyla, doğasıyla ve insanıyla her zaman güçlü bir şehir. Bu güzellikleri yaşamak ve yaşatmak hepimizin sorumluluğu.”
CİSAD ve TDF Hakkari ekipleri, yürüyüş sırasında çekilen kareleri önümüzdeki günlerde sosyal medya hesaplarından paylaşarak bölgenin doğal zenginliklerini tanıtmayı planlıyor.
Berçelan’dan Zap Vadisi’ne uzanan bu yürüyüş, hem sporun hem de doğa sevgisinin en güzel örneklerinden biri olarak hafızalarda yerini aldı.