Hakkari Haber

Hakkari'de 10 Ekim Ankara Gar Katliamı’nın 10. Yılında Anma

Hakkari Emek ve Demokrasi Platformu bileşenleri öncülüğünde, 10 Ekim 2015’te Ankara Garı’nda düzenlenen canlı bomba saldırısında yaşamını yitirenler anısına anma programı gerçekleştirildi.

Abone Ol

Etkinlik, Eski Öğretmenler Evi önünde yapılan basın açıklamasıyla sürdü.

Basın açıklamasına KESK, Eğitim-Sen, SES, Dem Parti ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) il başkanları ile çok sayıda vatandaş katıldı. Basın metnini SES Şube Eşbaşkanı Remzi Özer okudu.

Özer, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“Değerli Basın Emekçileri, Değerli Dostlar,

Demokrasi talebimizi, umudu ve inancı hedef alan o insanlık dışı saldırı 10 yıl önce, 10 Ekim 2015 saat 10.04’te Ankara Gar Meydanı’nda gerçekleştirildi. Emek, barış ve demokrasi mitingine yönelik düzenlenen saldırı, Maraş, Çorum, Sivas, Beyazıt, Bahçelievler katliamları gibi kimi siyasi amaçlar için tezgâhlanan kirli planların bir halkasıydı.

103 arkadaşımızı fiziken aramızdan kopardı. Sayısız arkadaşımız yaralandı, hayatlar parçalandı, onarılması mümkün olmayan derin acılar bırakıldı. Bu yüzden yürekler hâlâ acıyor, hâlâ kanıyor.”

Özer konuşmasının devamında, saldırının yaşandığı dönemin siyasal atmosferini hatırlatarak 7 Haziran 2015 seçimlerinden sonraki süreçte yaşanan kutuplaştırma politikalarına dikkat çekti. Çatışmasızlık ortamının sonlandırılmasıyla artan gerilim ortamında yaşanan katliamın, iktidarın yeniden tek başına yönetiminin önünü açan bir döneme denk geldiğini ifade etti.

“Çatışmalar ve patlayan bombalar ne hikmetse birilerinin oyunu artırdı ve yeniden tek başına iktidara gelmelerinin önünü açtı. Çatışmasızlık ortamının oylarını düşürdüğü sonucuna varan iktidar, çözüm sürecini buzdolabına kaldırdığını açıkladı. O gün buzdolabına kaldırılan aslında hepimizin can güvenliği ve bir arada yaşama iradesiydi,” dedi.

Özer, saldırıya ilişkin hukuki süreçlerin de adaleti tesis etmekten uzak olduğunu belirtti:

“Katliamın gerçek sorumluları hâlâ ortaya çıkarılmadı. Tek bir idari yetkili bile resmi olarak soruşturulup yargılanmadı. Katliam insanlık suçu olarak tanınmadı. Failler ile fail örgütler arasındaki bağlantılar, istihbarat raporları, devlet kurumlarının ihmalleri hâlâ örtülü kalmaya devam etti. Kritik belgeler kayboldu, tanık beyanlarına yeterli güven verilmedi. Kamu görevlileriyle ilgili iddialar sistematik olarak geri plana itildi. Firari sanıklar hâlâ yargı önüne çıkarılmadı.”

Özer, katliamın ardından oluşan siyasal atmosferin, adaletin sağlanmamasındaki etkisine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:

“Yargı bu davada da görevini yerine getirmemekte, siyasal erkin etkisinde karar almaktadır. Adalet Bakanının diline pelesenk ettiği ‘hukuk devleti’ olma iddiası bu davada bir kez daha iflas etmiştir. Devlet, vatandaşlarının yaşam hakkını korumakla yükümlüyken bunun gereğini yapmamış, sorumlular hakkında soruşturma izni vermemiştir. Üstelik yargı kararıyla verilen tazminatları bile geri isteyerek bir garabete daha imza atmıştır.”

Basın açıklamasında, katliamın 10 yıl geçmesine rağmen aydınlatılamadığı, gerçek faillerin ortaya çıkarılmadığı ve adaletin sağlanmadığı vurgulandı.

“Biz emekçiler olarak, emeğin özgürlüğü ve halkların kardeşliği için dün olduğu gibi bugün de barışın sesi olmaya devam edeceğiz. Katliamlara ve katillere inat yılmayacağız, sinmeyeceğiz, geri çekilmeyeceğiz. 103 arkadaşımızın hepimizin omuzlarına yüklediği bir sorumluluk var; onların düşlerini yaşatacağız,” denildi.

Özer konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

“10 yıl önce Ankara’da on binlerce kişi hep bir ağızdan ‘Savaşa İnat, Barış Hemen Şimdi’ diye haykırdı. Bombalarla sesimizi kısacağımızı sandılar ama yanıldılar.

Bugün de haykırıyoruz: SAVAŞA İNAT, BARIŞ HEMEN ŞİMDİ!

Katliamı gerçekleştirenler, yönlendirenler ve kollayanlar şunu bilsin: AFFETMİYORUZ! UNUTMADIK, UNUTTURMAYACAĞIZ! KATİLLER HESAP VERECEK, ADALET YERİNİ BULACAK!”

Katılımcılar, KESK binasına geçerek 10 Ekim Gar katliamı konulu sinevizyon gösterisini izledi.