Ziyaretin her anına tanıklık eden, onu Habur’dan alıp Habur’a teslim eden yurtsever Kürdlerin coşkusu ve halkın kendiliğinden yarattığı muazzam sahiplenme, kırk yıldır dayatılan Barzani karşıtlığı retoriğini adeta yerle bir etti. Başkan Barzani’nin gelişi, başlangıçta dikkat çekici bir gizlilik perdesi altındaydı. Halkın büyük çoğunluğu, konvoyun Habur Sınır Kapısı’ndan Dedeman Otele ulaşmasına kadar gelişten habersizdi. Bu durum, ziyaretin siyasi manipülasyonlardan uzak, ağırlığına uygun bir zeminde ilerlemesini sağladı. Ancak otel çevresine ulaşıldığında gözlemlenen olağanüstü güvenlik tedbirleri —yol boyunca asker ve polisin yoğun varlığı— bölgenin hassas dengelerini gözler önüne seriyordu.
Davetli misafirlerin bile güçlükle giriş yaptığı bu ortamda, ziyaretin asıl etkisi otelin önüne gelindiğinde ortaya çıktı: Halkın kendiliğinden bir araya gelişi.
Sokağa Dökülen Coşku Seli:
Kendiliğinden Bir İrade Beyanı
Barzani’nin geldiği haberi hızla yayıldı ve kadın, erkek, çocuk demeden on binlerce Cizreli, yöresel giysileriyle sokaklara akın etti. Yollar adeta tıkanmış, trafik felç olmuştu. Bu coşku seli, Barzani’nin otel çıkışında Melayê Cizîrî, Feqiyê Teyran gibi Kürd edebiyatının sembol isimlerinin mezarlarını ve efsanevi Mem û Zîn’in türbesini ziyaret ettiği güzergâh boyunca doruğa ulaştı.
Apartmanlara asılan dev posterler, ellerde sallanan Kürdistan bayrakları ve en önemlisi, bölgede yaklaşık 30 yıldır duyulmayan "Biji Kürdistan" sloganları, bu coşkunun basit bir karşılama olmadığının kanıtıydı. Bu; herhangi bir partinin, örgütün ya da siyasi aktörün organizasyonuyla değil, halkın ta kendisinin özgür iradesiyle ortaya çıkan, birikmiş bir duygusal patlamaydı.
Bu muhteşem tablo, yıllardır bölgede hegemonya kurmaya çalışan ve Barzani düşmanlığı üzerinden siyaset yürüten çevrelerin halk nezdindeki karşılığının kalmadığını açıkça gösterdi. Halk, dayatılan dar radikalist hayalî rejim modelci ideolojik kalıpları yıkarak, kendi ulusal değerleri ve ulusal liderine olan bağlılığını en saf haliyle haykırdı.
Rahatsız Olanlar ve Kin Duvarı
Doğal olarak, bu denli güçlü ve kendiliğinden gelişen bir ulusal birlik tablosu bazı çevreleri derinden rahatsız etti.
* DEM Parti’nin Aceleci Açıklaması:
Ziyarete davet edilmedikleri veya engellendikleri yönündeki iddialarla yapılan aceleci basın açıklaması, halkın coşkulu gündeminde karşılık bulmadı. Halkın iradesinin yüksek perdeden konuşulduğu bir ortamda, bu tür kurumsal eleştiriler gündem dışı kaldı.
* Provokasyon Girişimleri: Bayrak açan gençlerin arasına sızarak olayı maniple etme girişimleri, halkın bilinçli duruşu sayesinde başarıya ulaşamadı.
Bu ziyaretin en çok rahatsız ettiği kesimler ise, şovenist, ırkçı, inkârcı ve imhacı rejimi inşaa eden ve ideolojisini benimseyen sol/sosyal demokrat maskeli siyasi cenah ile Apocu çevreler oldu. Halkın "Biji Kürdistan" çığlığı, bu ideolojik cenahın kırk yıldır ördüğü Barzani karşıtı duvarı temelinden sarstı.
Peşmerge Protokolü: Kinin İfadesi
Ziyaretin en çok tartışılan ve provokasyona açık hale getirilmek istenen yönü, Başkan Barzani’ye eşlik eden Peşmerge korumalarının varlığıydı. "Peşmerge’nin burada ne işi var?" söylemi, ya uluslararası teamüllerden bihaber olmayı ya da içselleştiremedikleri nefreti dışa vurmayı amaçlıyordu.
Uluslararası diplomatik normlar son derece açıktır: Bir devlet başkanının veya üst düzey bir siyasi şahsiyetin başka bir ülkeyi ziyareti sırasında, güvenliğinin bir bölümünün kendi yakın koruma ekibi tarafından sağlanması bir zorunluluk ve protokoldür. Bu ziyaret, Başkan Barzani’ye bir Devlet Başkanı protokolü uygulanarak gerçekleştirilmiştir. Bu gerçeği hazmedemeyenlerin eleştirileri, sadece kin ve nefretlerinin bir yansıması olarak tarihe not düşülmüştür. Kin ve nefretleriyle baş başa kalmaya devam edeceklerdir.
Yeni Bir Kürd Uyanışı
Başkan Mesut Barzani’nin Cizre ziyareti, coşku, irade ve ulusal uyanışın bir manifestosu olarak kayıtlara geçti. Bu, halkın dayatılan dar radikalist hayalî rejim modelci boş işler ideolojik kimlikten sıyrılıp, kendi tarihsel ulusal değerlerine, ulusal değerleri temsil eden liderliğine ve ulusal sembollerine sahip çıktığının en güçlü göstergesidir. Cizre’deki bu muhteşem coşku seli, Kürd siyasetinin yönünü yeniden tayin edecek ve bölgesel aktörleri halkın gerçek iradesini görmeye mecbur bırakacaktır.