HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Habertürk'te Fatih Altaylı ile ‘Teke Tek’ programına konuk oldu. Gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Sancar, kendisine yöneltilen "Kapatma davası ne alemde? Kapatmaya hazır mısınız?" sorusuna "Türkiye'de yargının durumu ortada. İktidarın bu kararların herhangi birinde etkisi olacağı açık. Nitekim son tedbir kararı da bunu gösteriyor" şeklinde yanıt verdi.
'AYM'DEN TALEP EDECEĞİZ'
Sancar, "Biz Anayasa Mahkemesi'nden (AYM) böyle bir talepte bulunacağız. Seçimden sonra kapatma kararı alınabilir. Seçim sürecine bu şekilde girilmesi sadece HDP'yi değil seçim sürecini de etkileyecektir. Seçim sonrasına bırakılmasına dair karar bildirilmelidir. Biz cumhurbaşkanlığı seçiminde tavrımızı belirleriz. İstersek adayımızı çıkarırız. Hangi tavrı alacağımız partinin kapatılmasından etkilenmez. Esas mesele güçlü bir şekilde temsil edilmektir. Bu kapatma davası süreci, seçim döneminde bir tehdit olarak kullanılacak şekilde yürütülüyor. Biz kendimizi en kötü senaryoya hazırlıyoruz" diye konuştu.
RELATED VİDEO
Play Video
'BU DAVA HUKUKİ BİR DAVA DEĞİL'
Sancar'ın açıklamasından satırbaşları şöyle:
Kapatma davasının bugün önemli bir aşaması gerçekleşti. Kapatma davasının usul aşamaları var. Sözlü sunuma avukatlarımız alınmadı. Kapalı yapılıyormuş. Sözlü savunmamızı yaptıktan sonra AYM bir rapor hazırlayacak sonra kararını verecek.
Davanın seyrini belirleyen mahkemenin kendi yönetimidir. Mahkeme üyelerine ilişkin hiçbir olumsuz söz söylemem ancak Türkiye'de yargının durumu ortada. Sadece mahkeme salonunda karara bağlanacak bir konu. İktidarın bu kararların birinde etkisi olacağı çok açık. Bu kararın seçim süreci başlamadan çıkması olması gerekendir ya da davanın seçim sonrasına bırakılması hukuka en uygun harekettir. Biz AYM'ye böyle bir talepte bulacağız.
Bu dava hukuki bir dava değil. Uzun süre iktidar ve küçük ortağı AYM'yi tehdit ettiler. Siyasi bir baskının sonucunda dava açıldı. 17 Mart'ta verdiği iddianamede tedbir talebinde bulundu. AYM iade etti. Şimdi 13 Aralık'ta yeniden talepte bulundu Yargıtay Başsavcısı ve AYM bize bunu bildirmedi. Biz basından öğrendik ve başvurduk. Eğer doğruysa bize süre verin dedik. Çoğunluk dikkate almadı. Sonra bize 1 paragraf tebligat gönderdi. Bize 1 ay süre verdiler ama gerekçeyi bilmediğimiz bir şekilde itiraz edeceğiz. Burada siyasi bir operasyon var.
'PARTİNİN DİKKATE ALINMAMASI SEÇMENİN DİKKATE ALINMAMASIDIR'
15 ay önce stratejimizi açıkladık. 11 maddelik deklarasyon ortak aday için konuşabiliriz demişiz. Yapıcı rol oynamak istediğimizi 15 ay önce söyledik. Parlamento seçimlerine hazırlıklarımız devam ediyor. Cumhurbaşkanlığı için de adım adım programımızı açıklayacağız. Seçimlere giden yolda öneride bulunuyoruz. HDP seçmenine sesleniyorlar diyorsanız ya partinin dikkate alınmaması seçmenin dikkate alınmaması demektir. Seçmenimizin yüzde 94'ü partim ne derse onu yaparım diyor. Onun temsilcisi dikkate almayan bir anlayış çeşitli sloganlar üreterek sonuç alamaz.