Can kayıpları ve vakaların artmasıyla Türkiye’de sosyal hayata getirilen kısıtlamalarla birlikte İstanbul’daki evsizler ve günlük kazancıyla yaşamını sürdüren seyyar satıcılar zor günler yaşıyor.

İBB Başkanı İmamoğlu: Kemal Sunal müzesi açıldı İBB Başkanı İmamoğlu: Kemal Sunal müzesi açıldı

Kullanıma tamamen kapatılan park ve bahçelerde yaşayan pek çok evsiz, uygulamalarla beraber çaresiz kaldığını söylüyor.

K24’e konuşan İstanbul’daki evsizler, yatacak yer bulmak için yardım beklediklerini ve virüsten ölmek istemediklerini söylüyor.

Beş yıl önce eşinden ayrılan ve Fatih Saraçhane Parkı’nda yaşayan 50 yaşındaki Ahmet Pamuk, o evsizlerden biri. Adıyamanlı Ahmet Pamuk, eşinden ayrıldıktan sonra girdiği işlerde tutunamayınca İstanbul’a taşınarak sokaklarda yaşamaya başlamış.

Devletten yardım isteyen Ahmet Pamuk, “Daha önce bu parktaki (Saraçhane) kamelyalarda yatıyordum. Salgından dolayı yasak gelince parkta kalmamız yasaklandı. Fatih Camii’ne yakın bir yerde kalıyorum şimdi. Kimsem yok, çaresizim. Geçimsizlikten, çaresizlikten sokaktayım. Hastayım ve virüsten ölmek istemiyorum. Belediye iş verirse çalışırım, temizlikçi de olurum. Parklarda oturmak, kalmak, yatmak yasak diyorlar. Biz nereye gidelim” diye konuştu.

Kağıt

Kağıt toplayıcıları da zor durumda olduklarını belirtiyor

Sokakta kâğıt toplayarak hayatını sürdürmeye çalışan Erzurumlu Mustafa da (soyadını vermek istemedi) bir yıldır sokakta kaldığını söylüyor.

Salgından dolayı getirilen yasakla birlikte çalışmaktan zorlandıklarını ifade eden Mustafa şunları söyledi:

“41 yaşındayım, Erzurumluyum, 1 yıldır sokakta yaşıyorum. Ondan önce cezaevinde kalıyordum. Çöp ve kağıt toplayarak hayatımı geçindiriyorum. Salgından önce 50-60 TL kazancım oluyordu. Şimdi çok az. Şimdiye kadar ne valilik ne de belediye bana yardım etmedi. Ama bazı hayırsever insanlar var onlar yardım ediyor. Benim gibi sokakta kalan birçok insan var. Belediye bazı yerlerde yemek veriyormuş ama çoğumuz nerde olduğunu bilmiyoruz. Madem kimsesizlere yardım etmek istiyorlar o zaman her yerde yemek versinler. Allah rızası için bize yer versinler, iş versinler. Aile ortamım olmadığı için kendimi gayrimeşru işlerde gördüm ve yıllarca hapis yattım. Artık o hayat geri dönmek istemiyorum.”

6 YAŞINDAN BERİ SOKAKTA YAŞIYOR

20 yaşında olan Tolga da 6 yaşından beri sokakta yaşadığını söylüyor.

Hiç kimsesinin olmadığını ifade eden Tolga, “Annem ve babam öldüler. Ailemde başka kimse yok. Beyoğlu’nda boş bir dükkân vara, arkadaşlarımla orda kalıyoruz. Kalmak için belediye daha önce bize bir yer ayırmıştı. Ama özgürlüğümüzü kısıtladıkları için orada kalamadık” dedi.

SEYYAR SATICILAR NE DURUMDA?

Coronavirüsten etkilenen diğer bir grup da seyyar satıcılar. K24’e konuşan seyyar satıcılar, tedbir kararlarıyla birlikte ekonomik olarak can çekiştiklerini söylüyor.

İstanbul Gülhane Parkı’nın girişinde mısır satın Muhammed aslen Afganistanlı…

6 aydır İstanbul’da yaşadığını ve seyyar tezgahın kendisine ait olmadığını söyleyen Muhammed, mısırından kömürüne, kağıdından tuzuna, sokak mısırcısının pek çok masrafı olduğunu dile getiriyor:

“Daha önce günlük 150-200 tane mısır satıyordum ama bugün saat 15.00 ve sadece 20 tane satabildim. Çünkü coronavirüsten dolayı 17 günlük kapanma başladı ve sadece turistler geliyor buraya.”

meydan

Seyyar satıcılar satış yapamadıklarını söylüyor

Gülhane Parkı’nda simit satan Mardinli Yılmaz da diğer seyyar satıcılar gibi salgından muzdarip olduğunu belirterek, “Zaten çoğu insanın cebinde simit alacak parası yok. Vatandaşın hali içler acısı şu an. Esnafın durumu da iyi değil, onlar da kan ağlıyor. Bugün simitlerin yarısını dahi satamadım. Böyle giderse kalan simitleri ya zararına geri götüreceğim ya da çöpe atacağım” dedi.

“YOL PARAMI ÇIKARAMIYORUM”

Urfalı Salih Can da Sultanahmet Meydanı’nda özellikle kış aylarının vazgeçilmezi kestane satıyor:

“Bugün sadece 60 TL kazandım. 50 TL bunun gideri. Diğer kalan ise benim yol paramı çıkarmıyor. Kazancımız pandemi öncesi 500-600-1000 TL arasında değişiyordu. Sonra salgın geldi bu 300-400 TL’ye kadar düştü. Bugün ise dibe vurduk. Zaten tezgah benim değil, ben çalışanım. Bundan sonra ne yapacağımı bilmiyorum, şaşırdım kaldım. Evim kira değil ama günlük kazanan biriyim. Suyumuz, elektriğimiz var. Bu süreçte nasıl geçineceğimizi kara kara düşünüyoruz.”K24