Taksim’de 25 Kasım Yürüyüşü’nde gözaltına alındığı esnada ayağı kırılan TOMİS üyesi Dilbent Türker, polis şiddetinin kendisini muayene eden doktor tarafından örtbas edilmeye çalışıldığını söyledi. Türker, hem doktor hem de polisler hakkında suç duyurusunda bulunacağını açıkladı.

İstanbul’da, 25 Kasım Kadın Platformu öncülüğünde bir araya gelen kadınların “25 Kasım Yürüyüşü”nü engellemeye çalışan polis, 200’e yakın kadını darbederek gözaltına aldı. Şiddeti protesto ederken polis şiddetine maruz kalan kadınlardan biri de gözaltına alındığı esnada ayağı kırılan Tüm Otomotiv ve Metal İşçileri Sendikası (TOMİS) üyesi Dilbent Türker idi.

turker.jpgDilbent Türker'in bacağı kırıldı. Fotoğraf: MA
'DİRENCİMİ KIRMAK İÇİN TEKME VURARAK BACAĞIMI KIRDI'
Tünel’e doğru yürüyüş gerçekleştirdikleri sırada bir anda polisler tarafından ablukaya alındıklarını anımsatan Türker, burada gözaltına alınmamak için hep beraber direndiklerini söyledi. Türker, “Buna itiraz ettik. Polisler önce yerlerde sürüklemeye ve darbetmeye başladı. Daha sonra direncimi kırmak için ayağıma tekme vurarak bacağımı kırdı” dedi.

'AMBULANS VERİLMEDİ'
Türker, ayağının kırılması sonrası yaşananları ise şöyle anlattı:

Oy pusulaları kaç zarfa konulacak? Seçmenler nasıl oy kullanacak? Oy pusulaları kaç zarfa konulacak? Seçmenler nasıl oy kullanacak?


"Polis ayağımı kırdıktan sonra ayağım ters döndü. Buna rağmen özellikle kırılan bacağımı tekmelemeye devam ettiler. Çok acı çekmeme rağmen bu insanlık dışı muamele karşısında boyun eğmek istemiyordum. Daha sonra Bayrampaşa Devlet Hastanesi'ne götürüldüm. Orada da doktor muayenesine kadar ters kelepçeyle bekletildim. Doktor kırılan bacağıma acilen müdahale edilmesi gerektiğini söyledi ve Bayrampaşa’da ortopedi bölümü olmadığı için Sarıyer'de bulunan Metin Sabancı Baltalimanı Kemik Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildim. Yine ambulans verilmediği için polis aracıyla ve sağlıksız koşullarda götürüldüm. Hastanede doktor muayenesi sonrası röntgen çekildi. Bana “ameliyat gerekiyor’ dediler. Bu esnada yakınlarıma da avukatlarıma ulaşamadığım için sağlık hakkım da engellendi.”

DOKTOR: BÖYLE BİR KIRIK OLAMAZ
Yaşanan hukuksuzluğun hastanede doktor tarafından da devam ettirildiğini belirten Türker, “Doktor beni muayene ederken ‘sen düşmüşsün’ dedi. Düşmediğimi polisin ayağıma tekme atarak kırdığını söylememe rağmen doktor, ‘bu kırık böyle bir kırık olamaz’ diyerek, resmen polis şiddetini örtbas etmeye çalıştı. Yaşadığım işkence ve olay anı polisin kendi kamera kayıtlarında da var. Daha sonra İstanbul Tabip Odası ve kadın örgütlerinin hastaneyi araması üzerine polislerin ve doktorların tutumu olumlu anlamda biraz değişti. Onun öncesinde bütün haklarım engelleniyordu. Doktorun ilk başta söylediğim polis şiddetini inandırıcı bulmaması ve düştüğümü ima etmesi susup geçiştireceğimiz bir şey değil” ifadelerini kullandı. (MA)