Diyarbakır’da son yıllarda Kürt sanatçıların, konser ve festival gibi büyük etkinliklerde yer alamamasının çeşitli sebeplerinin olduğu ifade edilirken, ekonomi, salgın, ücrete uygun alan bulamamanın yanı sıra, bazı siyasi partilerin engeli ve yetkililerin yasaklamasıyla da karşı karşıya kaldıkları belirtiliyor.

Hozan Brader, Kürt müziğinin konser ve festival gibi büyük organizasyonlarda icra edilmesinin Kürt siyaseti tarafından engellendiğini söyledi.

Konak ve cafe işletmecileri de belediyenin konser için ya yer vermediğini ya da alan yüksek ücreti istediğini söylüyor.

“SİYASET, KÜRT MÜZİĞİ ÖNÜNDE ENGEL”

Sanatçı Hozan Brader, Kürt müziğinin festival ve konser gibi etkinliklerde engel ve yasaklarla karşılaştığı için cafe gibi küçük alanlara sıkıştığını söyledi.

K24’e konuşan Kürt sanatçı Hozan Brader, Diyarbakır’da sanatçıların sadece türkü bar, konak ve cafelerde konser verme sebeplerini değerlendirdi:

“Kürtlerin siyasi statüsü her şeyini etkiliyor. Kürt müziğinin küçük yerlerde icra edilmesinin en temel sebebi budur. Kürtlerin içerisinde Kürtlük adına bir müzik sektörü oluşmuyor. Bölgede şimdiye kadar düzenlenen müzik etkinlikleri siyasi partilerin kontrolünde yapılmıştır. Siyasi partiler de kendi çıkarlarını başarıya ulaştırmak için Kürt müziğini kullanıyor. Kürt müziğinin sivil çalışmaları yok. Kürt müziğinin konser ve festival gibi büyük organizasyonlarda icra edilmesini sağlayacak etkinlikler Kürt siyaseti tarafından engelleniyor, büyük şirketlerin sponsorluk yapılmasına izin verilmiyor. Böyle olunca küçük sektörler, türkü barlar, cafeler Kürt müziğine el atıyor. Kürt müziği dar bir alana sıkışmış oluyor ve faaliyetler ancak bu şekilde küçük alanda yürütülüyor. Kürt müziği siyasi partiler tarafından yürütülüyor ve engellemeler de onlar tarafından yapılıyor.”

“KÜRT SİYASETİ ELİNİ MÜZİKTEN ÇEKMELİ”

Daha önce üç kez konserlerinin siyasi partiler tarafından engellediğine ve Kürt siyasetinin Kürt müziği üzerindeki baskısına dikkat çeken Hozan Brader, şunları söyledi:

“Şimdiye kadar üç kez bunu yaşadım. Kızıltepe’de iki defa, İzmir’de bir defa konserim engellendi. Başka sanatçıların konserlerinin de siyasi partiler tarafından engellendiğini biliyorum. ‘Bize rağmen konser yapıyorsunuz’ diyerek engelliyorlar. Devlet ve siyasi partiler konserlere izin verirse kitleler sanatçılara ulaşmaya, insanlar sanatçıları dinlemeye hazırlar. Bu konuda bir sorun yok, sorun organizasyonun önündeki engelde. Sivil halkın hazırladıkları organizasyonlar engellenirse sadece siyasi partiler tarafından organize edilirse elbette Kürt müziği ilerlemez. Kürt siyaseti kültür sanat çalışmaları yapmalı ama kendi kontrolü altında bırakmamalı. Bu konuda Kürt siyaseti elini kültür sanat çalışmalarının üzerinde çekmelidir. Müzik ve sanat alanında sivil çalışmaların önünü açmalı. Yoksa Kürt müziği ilerlemez. Dünyanın her yerinde bu böyledir; devletlerin yapmış olduğu müzik, kültür ve sanat çalışmaları sınırlıdır ama sivil halkın ve özel şirketlerin organize ettikleri çalışma ve faaliyetler daha çok öne çıkıyor.”

SANATÇILARIN YAŞADIĞI EN BÜYÜK SORUN

Zerzevan Konağı sahibi Devrim Çakmakçı, Diyarbakır’da konser alanları için belirlenen ücretlerin yüksek olması nedeniyle Kürt sanatçıların zor günler yaşadığını belirtti:

“Sanatçıların şu anki temel sorunu konser verecekleri alanı bulamamalarıdır. Belediyeler ve kurumlar ya alan vermiyorlar ya da çok yüksek fiyatlarla kira bedeli istiyorlar. Bu durum sanatçıları zor durumu sokuyor. Pandemi sürecinde sanatçılar zaten çok ciddi bir yıpranma yaşadı, çok sayıda sanatçı enstrümanını sattı, ekonomik sorun yaşayıp da intihar edenler sanatçılar oldu. Eskiden belediyelerin kültür merkezlerinde konserler düzenleniyordu ama maalesef kayyumdan sonra buralar kullanıma kapandı. Bundan kaynaklı sanatçılar sorun yaşıyor.”

Halen Kürtçeye karşı olumsuz bir yaklaşımın olduğuna dikkat çeken Çakmakçı, “Her ne kadar Kürtçe serbesttir, Kürtçe yasak değildir denilse de muhalif kişilere karşı bir direnç söz konusu. Aslında belediye konser alanlarının ücretlerini yüksek tutarak Kürt sanatçıları ve Kürt müziğinin önünü daraltmak istiyor” dedi.

Cafelerde sadece para kazanmak için konser düzenlemediklerini vurgulayan Çakmakçı, “Siyasi bir amaç gütmeden özellikle müzikal anlamda konserler vermek istiyoruz fakat konser düzenlerken amaç sadece para kazanmak değil. Bizim verdiğimiz konserlerin temel mantığı gelen izleyiciler sanatı ve enstrümanları severek dinlemeleri şeklindedir. Yoksa öyle hır gür gerçekleşecek konserleri çok tasvip etmiyoruz. Müzik kalitesini seyirciyle buluşturmak istiyoruz. Zerzevan’da şimdiye kadar 4 konser verildi. 220 kişi oturarak 300 kişi de ayakta konseri dinleyebiliyor.”

MTV Avrupa Müzik Ödülleri 2023 MTV Avrupa Müzik Ödülleri 2023

“KONSER ALANLARI VE KONGRE MERKEZLERİNİN ÜCRETLERİ YÜKSEK”

Mahabad Cafe İşletme Müdürü Zelal Batur, Diyarbakır’da son zamanlarda Kürt sanatçıların sadece cafe ve türkü barlarda konser vermelerinin sebebini şöyle açıkladı:

“Bunun ekonomik ve siyasi gibi sebepleri var. Mesela daha büyük alanlarda konser organizasyonu yapmak istediğimizde alanı doldurabilecek kitle gelemeyecek, giderlerimizi karşılamayacak. Konser için alan ve kongre merkezlerinin ücretleri 20-30 hatta 50 bine kadar çıkıyor. Büyük sanatçılar davet edildiğinde ya da davet edilip geldiklerinde bu ücretler ancak karşılanabilir. Hozan Brader, Bilind İbrahim, Hozan Canê, Hivron, Ciwan Hoca gibi sanatçılar için organizasyon yapabilirsek geniş kitleler dinlemeye gelir. Yoksa ekonomik boyutunu karşılamak zor. Bizim de gönlümüz el vermiyor böyle değerli sanatçılarımızı sadece cafelere davet etmeyi. Bir de bizimkini cafeden öte bir sanat alanı olarak değerlendiriyoruz. Çünkü burada müzik dışında başka sanat etkinlikleri de düzenliyoruz. Bizim düşüncemizde olan, bu toplumsal değerlere kıymet veren, Kürdistani olan sanatçılarımız da yerimiz konser için küçük olmasına rağmen ekonomik olarak bakmıyorlar.”

“BÜYÜK PLANLARIMIZ VAR”

Şivan Perwer ve Ciwan Hoca gibi ünlü Kürt sanatçıları Diyarbakır’a davet etme planlarının olduğunu vurgulayan Batur, şöyle devam etti:

“Salih Bey’le (cafe sahibi) ekonomik ve siyasi boyutunu da düşünerek daha büyük alanlarda konserler için organizasyon planlarımız var. Şivan Perwer, Ciwan Hoca gibi sanatçılar konsere gelebilirlerse Diyarbakır Stadyumu ya da Newroz alanı gibi yerlerde konserler için organize edilebilir. Bu şekilde insanların konserlere gitme alışkanlığı da aşılır, diğer sanatçılar için de konser mekanları düzenlenir. Biliyoruz bu sanatçılar geldiğinde alanlar dolup taşacaktır. Ekonomik olarak biz de elimizi taşın altına koyacağız. Bu durum hepimiz için ulusal bir değerdir. Ciwan Haco’nun daha önce Batman’da verdiği konserde insanlar alana sığamadı. Eğer buraya da gelirse aynı durum yine olur.”

POPÜLER KÜLTÜR, KÜRT MÜZİĞİ ÜZERİNDE NE KADAR ETKİLİ?

Amytis Mekan işletmecisi Muharrem Erbey, sanatçıların konak, türkü bar gibi yerlerde konserler düzenlenmesinin farklı nedenlerinin olduğunu belirtti:

“Bunun çeşitli sebepleri var. Silahlı bir süreçten geçiriyoruz. Dolayısıyla festivaller, kültür sanat etkinlikleri belediye ve kurumların öncülüğünde gerçekleşiyor. Kayyumların atanması sonucunda büyük organizasyonlar yapılamıyor. Bu onların eksikliği. Pandemiden dolayı da büyük etkinlikler yapılamadı ya da çoğunluğu iptal oldu. Konser, festival gibi büyük organizasyonlar talepleri karşılanmadığı için sanatçılar daha küçük, daha basit mekanlara çıkıyor. Bu yüzden aslolan insanların müziğe ulaşımıdır, müzikle kurmuş olduğu bağdır. Biz basit mekanlarda müziğin icra edilmesini yanlış bulmuyoruz.”

Kürt müziğinin uzun dönemde daha iyi yerlere gelebileceğini ifade eden Erbey, şöyle devam etti:

“Kürt müziği Diyarbakır’daki büyük mekanları şimdilik dolduramıyor ya da cazip hale getiremedik. Popüler Türk sanatçılar gelip doldurabilir. İnsanlar Kürtçe de olsa Türkçe de olsa popüler müzik peşinde. İnsanlarımız kaliteli müziği keşfetmeye çalışmıyor. Bunu dönemsel ve popüler kültür etkisi olarak değerlendirmek lazım. Ben uzun vadede Kürt müziğinin daha iyi yerlere gelebileceğini düşünüyorum. Büyük mekanlar için organizasyonların yapılmaması popüler kültürle ilgilidir. Ciwan Haco, Şivan Perwer ya da Aynur Doğan gelse onlar büyük alanları doldurabilir. Bu biraz da algı düzeyi ile de ilgilidir. Kürtler de Türkiye ve dünyada yaşayan insanlar gibi popüler müzik dinleyicisidir. Dolayısıyla böyle bir süreç yaşıyoruz. Kürt edebiyatı da Kürt müziği de maalesef yeterince ilgi alaka görmüyor. Popüler olan üzerinde değerlendiriliyor.”