Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun kişisel verilerini sorguladıkları iddia edilen Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) çalışanı 20 sanığın yargılandıkları davada mahkeme, suç işleme kasıtları bulunmadığı gerekçesiyle sanıkların ayrı ayrı beraatlerine karar verdi.

İstanbul 36. Asliye Ceza Mahkemesi’nde 3'üncü celsesi görülen davada, 10 sanık hazır bulundu. Duruşma savcısı esas hakkındaki mütalaasında, sanıklar hakkında "Kişisel verilerin ele geçirilmesi ve yayılması" suçlamasıyla dava açıldığı, olay tarihinde sanıkların SGK'da memur olarak çalıştıkları, memur olmaları sebebiyle sisteme erişim izin ve yetkilerinin bulunduğunu belirtti.

21 ilde Sibergöz-26 operasyonu düzenlendi.. 75 kişi gözaltına alındı 21 ilde Sibergöz-26 operasyonu düzenlendi.. 75 kişi gözaltına alındı

'BAŞKA KİMSEYLE PAYLAŞILMADI'

Sanıkların isim ve soy isminden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ve eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun kişisel bilgilerine ekrandan baktıkları, sanıklar hakkında yapılan yargılama sonunda sanıkların kişisel meraklarını gidermek için sırf ekrandan kayda bakmış olmalarının suçun maddi ve manevi unsuru oluşturmadığı kaydedildi. Mütalaada, erişilen bilgilerin başka bir sisteme taşınmadığı, başka kimseyle paylaşılmadığı, Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre sanıkların eylemlerinin atılı suça vücut vermeyeceği belirtilerek ayrı ayrı beraatlerine karar verilmesi talep edildi

Sanık ve avukatları da mütalaaya katıldıklarını belirterek beraatlerini talep etti. Mahkeme, suç işleme kasıtlarının bulunmadığı gerekçesiyle sanıkların ayrı ayrı beraatlerine karar verdi.

İDDİANAME

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eski Başbakan Ahmet Davutoğlu "suçtan zarar gören" olarak yer alıyordu. İddianamede, Sosyal Güvenlik Kurumu Rehberlik ve Terfi Başkanlığı'nın 29 Eylül 2017 tarihli emriyle görevlendirilen kurum müfettişlerince yapılan incelemeler sonunda bazı kurum çalışanlarıyla kurum sistemine giriş yetkisi verilen başka kurum çalışanlarıyla sivil şahısların "Kimlik paylaşımı sistemini" amacı dışında kullanarak üst düzey devlet görevlilerinin kişisel verilerini sorguladıklarının tespit edildiği belirtiliyordu. Kamu görevlisi olan şüphelilerin doğrudan bir görev tevdi edilmediği halde kendilerinde bulunan şifreleri kullanarak suçtan zarar görenlere ait kişisel veri niteliğindeki bilgileri sorgulamalarının kişisel verileri ele geçirme suçunu oluşturduğu belirtiliyordu.

İddianamede, 19 sanık hakkında 2015-2016-2017 yıllarında "Kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak" suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar, bir sanığın ise zincirleme olarak "Kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak" suçundan 3 yıl 9 aydan 7,5 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyordu.