MHP lideri partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada cezaevindeki Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş'ı suçladı, CHP'ye tepki gösterdi.

Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

VERGİ SİSTEMİ: Cumhur İttifakı çiftçi dostudur, esnaf sevgisiyle doludur. Bir başka düzenleme de sosyal medya alanında gerçekleşmiştir. Herkesin mali gücüne göre vergi ödediği adaletli bir vergi sisteminin tesisi esas olmalıdır. Vergi sistemi ülkenin ekonomik sosyal ve kültürel yapısını dikkate alan dinamik bir yapıya kavuşturulmalıdır. Bu çerçevede yatırım yapan insanlarımıza yönelik vergi indirim ve kolaylıkları içeren bir program uygulanmalıdır. Gelir vergisinin kişiselliği ve mali güve göre vergilendirme ilkeleri dikkate alınarak üniver vergilenmeye ağırlık verilmesi kanaatimizde en uygun yoldur. Vergi kanunları, verginin konusu, çeşitleri itibariyle tamamıyla gözden geçirilerek uygulamada basitlik ve vasat bulmuş olacaktır. Millet ne diyorsa onu yapacağız. İnsanımız ne istiyorsa onu sağlayacağız. CHP istismar eder İP inkar eder HDP ise mayasına uygun şekilde ihanet üstüne ihanet eder. Ancak istismarcılara, inkarcılara izin vermeyeceğiz.

KRİZLERİN ORTAĞI DEĞİLİZ: Ön kağıda sayın Erdoğan'ın cumhurbaşkanı adaylığına destek iddiası verip arka kapıyı dolanınca sayın Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanlığı adaylığı için kulis yapan siyaset kalpazanları bizi anlayamaz. Bizi kavrayamaz. Biz krizlerin ortağı değiliz. İnsanımızın dert ortağıyız. Cumhur ittifakının yılmaz ortağıyız. Ama selamsız sabahsız siyaset düşkünlerinin emin olunuz hangi mihrakların ortağı olduğunu uda gayet iyi biliriz. Siyasetteki adını sanını unvanlarını borçlu olduğu partisine ve liderine vefasızlığı yapan her türlü dönüşü kepazeliği yapar, bugüne kadar ya yapmıştır. Alnı lekeli vicdanı rehinli bir şahsın sözleri değersiz olmakla birlikte ayaklarımızın altındadır. Varsın konuşsun değersiz fukara. Onun ve beş yaşından beri ülkücü olduğunu ileri süren Serok Ahmet'in acilen akıl ve ruh kontrolünden geçmeleri durum vahimse uzun bir süre yatılı olarak tutulmaları siyaset ve toplum huzuru arına tavsiyemdir.

KAĞIT TOPLAYICILAR: Sokak aralarında kağıt toplayan kardeşlerimize sosyal güvenliğiniz olacak diyor. Çalışmanın iyisi kötüsü olmaz zira rızkın iyisi kötüsü olmaz. Ne var ki asıl mesele kağıt toplayan kardeşlerimizi rahatlatmak değil onları daha güvenli daha insani şartlarda çalışabilmelerinin önünü açmaktır. Bunun ilk yolu da eğitimdir. Kılıçdaroğlu abuk sabuk vicdan hatırlatması yapacağına cahilse konuşacağına öncelikle kağıt toplayıcı kardeşlerimizin kaynağına inceli bu işe nasıl ve neden başladıklarını incelemelidir.

Tuncer Bakırhan Sarıcan'da: 'Seyit Rızaları, Şeyh Saidleri yok sayan anlayışı sandığa gömeceğiz' Tuncer Bakırhan Sarıcan'da: 'Seyit Rızaları, Şeyh Saidleri yok sayan anlayışı sandığa gömeceğiz'

KOKUŞMUŞ SİYASET: Kılıçdaroğlu'nun sözü kaymak tabakanın sözüdür. Kokuşmuş bir siyasettir. Bu zihniyet sahipleri sırça köşklerde samanlık türküsü söyleri, biz okul yapalım diyoruz. Onlar engel çıkarmakla iftirayla izansızlıkla yapılanı bozmakla yıkımı tetikleyip genele yaymakla uğraşıyorlar. Bizim yaptıklarımıza onların hayalleri yetişemeyecek bundan rahatsızlar. Kılıçdaroğlu ve İP'çi yoldaşları garibanın değil gafletin, gaddarların, bölücülerin yanındadır. CHP yönetiminin sorunu karmaşıklaşarak kronikleşmiş kasvetli bir sorundur.

KARANLIK NİYETLER: Kılıçdaroğlu geçen hafta millet adına adalet istediğini açıklamış. Keşke konuşması bunlarla sınırlı kalsaydı. Fren tutmayan Kılıçdaroğlu en sonunda karanlık niyetini hain isimleri peş peşe sıralayarak ifşa etmiştir. (Kılıçdaroğlu, "Osman Kavala, Selahattin Demirtaş neden hapiste?" diye sormuştu.) Her soru kendi içinde bir cevap barındırır. Ama akıl dağılması yaşayan bu şahıs için bir önemi yoktur. Osman Kavala Sorosçudur. Selahattin Demirtaş teröristtir. Teröristin yeri de hukukun üstün olduğu tüm demokratik ülkelerde demir parmaklıkların arkasıdır. Sayın Kılıçdaroğlu Demirtaş'ın niye hapiste olduğunun milletvekillerine değil cesaretin varsa şehit ailelerine sor. Kılıçdaroğlu terörist Demirtaş'ın CHP'nin başına çökmüş gölgesidir. Kılıçdaroğlu kimin tarafındasın? Kimin kılıcını sallıyorsun? Şehidin mi katilin mi? Sana bu aklı kimler veriyor, kimler seni kukla gibi oynatıyor? CHP'ye oy veren tertemiz vicdanlı kardeşlerim bu rezilliği nasıl hazmedecekler? PKK'yı terör örgütü olarak görüyor mu görmüyor mu? Terörle mücadeleyi destekliyor mu desteklemiyor mu? Bizim boş söze karnımız toktur. Bir siyasetçinin çizgisi berrak olacak ya milli olacak ya da zilletin çukurunda olacak. Arası, ortası yoktur.

BAŞIN GÖĞE ERDİ Mİ?: Kılıçdaroğlu amcalığa ağabeyliğe soyunmuş bu sefer de bürokrasiye ayar vermeye kalkışmış. Şu konuşana bakın hele diyor ki 'bu düzenin illegal isteklerine verdiğiniz tüm desteğin sorumluluğu size de ait olmaya başlamış olacaktır. Size kanun dışı ne yaptırıyorlarsa pazartesi itibariyle durun' Sür doldu üstelik bir gün de geçti sayın Kılıçdaroğlu ne oldu, heyben doldu mu, attığın taş yerini buldu mu, başın göğe erdi mi? O tarihe yapan yaptı kapan kaptı 18 Ekim'den sonra sorumlusunuz demek mi istiyorsunuz? Kılıçdaroğlu kendi içinde vahit çelişkilerle maluldür. Kılıçdaroğlu2nun bürokrasiyi tehdit mesajı vesayetçi bir söylemdir. Bürokraside hata yapan çıkacaktır bunlar tespit edip ayıklanacaktır Anacak Türk bürokratını tehdit etmek müstevli üslubudur. Bu üslubun faili ateş olsa cürmü kadar yer yakacaktır.

İMAMOĞLU GÖNDERMESİ: Kılıdçaroğlu bürokratlara değil İBB Başkanına kafa yormalı onu fazla serbest bırakmaktan kaçınmalıdır. Sadece boş zamanlarında belediye binasına ve İstanbul'a uğrayan bu şahsın gezmediği yer neredeyse kalmamıştır. Gözümüzden kaçtığı sanılmasın. Sipariş bir senaryo devrededir. Görev sahası İstanbul'la sınırlı olan bu belediye başkanının il il gezmekteki amacı nedir? Varmak istediği yer neresidir? Yunanistan ziyaretine niye ihtiyaç duymuştur?

SAPKIN HABER: (10 ülkenin Osman Kavala için yaptığı çağrıyı kastederek) Bu açıklamayı teyit edecek kişi öncelikle büyükelçinin kendisidir. Böyle bir sorumsuz açıklama yapılmışsa büyükelçinin gözünün yaşına bakılmadan istenmeyen adam ilan edilmesi milli onurun şaşmaz bir gereğidir. Türkiye çadır devleti İngiltere'nin sınır aşan sömürge ülkesi değildir. Sayın Cumhurbaşkanımızı hedef alan sapkın haberin Yunanistan menşeili olması bir başka altı çizilmesi gereken şaibeli bir durumdur.

TÜRKİYE SIĞINMACI KAMPI OLMAMALI: Türkiye olarak Afganistan'ın bağımsızlığını, toprak bütünlüğünü ve egemenlik haklarını savunmanın yanı sıra sosyal ve ekonomik gelişmesine de destek vermeliyiz. Taliban yönetiminin başta kız çocuklarının okutulması olmak üzere insan hak ve özgürlüklerine saygılı olması her insanını kucaklayan manevi duyarlılıkla hareket etmesi tarihi önemdedir. Geçtiğimiz hafta ülkemizi ziyaret eden Taliban temsilcilerine bu çerçevede lazım gelen düşünceler aktarılmış, iki ülke arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi konusunda görüş birliği sağlanmıştır. Afganistan'ın huzuru Türkiye'nin huzuruyla yakından ilgilidir. Düzensiz göçün kaynağından durdurulması konusunda iki ülkenin ortaklaşa çalışması taraflarının çıkarınadır. Türkiye göçmen, sığınmacı kampı olmamalıdır. Kaldı ki olmayacaktır.

NATO'YA TEPKİ: NATO içinde Türkiye’ye karşı siper kazılmaktadır. Türkiye’ye göz dağı verilmektedir. Pasifik’te ters düşen ABD ve Fransa şu işe balkınız ki Ege ve Akdeniz’de Yunanistan'ın arkasından silah göstermektedir. Hiç kimse bize hikaye anlatmasın ABD'nin Yunanistan'ın teşebbüs ve taşeronlarını görüyor alayına birden hodri meydan diyoruz.